| Pazartesi gecesi Süper Loto tarihinin en büyük ikramiyesinde görüşmek üzere. | Open Subtitles | سوف أراكم ليلة الإثنين من أجل أكبر جائزة في تاريخ اليانصيب |
| Bir şeyden dolayı suçluluk hissediyorsun. Pazartesi gecesi öldürüldüğünde neredeydin? | Open Subtitles | أنتِ مذنبة حول شيء أين كنتِ ليلة الإثنين عندما قتل؟ |
| Şu an Pazartesi gecesi. Siz ise buradan Cuma günü ayrıldınız. | Open Subtitles | ، هذه ليلة الإثنين وأنتِ غادرتي ليلة الجمعة |
| Pekala, anlat bakalım. Bilmediğim nedir? Pazartesi gecesi yemeğe çıktığımıza göre. | Open Subtitles | أذاأ , اخبرني , هل هو عشاء رومنسي في ليلة الاثنين |
| Eski kocanı öldürdüğünü biliyordu... o Pazartesi gecesi. | Open Subtitles | انه عرف بانك قتلت زوجك السابق ليلة الاثنين |
| Pazartesi gecesi Maddox'un okur-yazarlık şeyi için bir eşin olsun istemiştin. | Open Subtitles | إلي حفلة "مادوكس" مساء الإثنين. |
| Başkan Pazartesi gecesi saat 8:00'den sonra evde eşiyle birlikteydi. | Open Subtitles | السيد، لا تُجبْ ذلك. رئيس البلدية كَانَ في البيت ليلة الإثنين مَع زوجتِه |
| Bu yüzden de mücevherat kaybedip Pazartesi gecesi kimi düzdüğünü hatırlayamıyor. | Open Subtitles | ولهذا يضيّع مجوهراته وينسى من عاشر ليلة الإثنين |
| Aradığımız kişi Pazartesi gecesi biyoloji sınıfının anahtarını aldı. | Open Subtitles | المجرم الذي نبحث عنه إمتلك مفتاحاً لمختبر الأحياء ليلة الإثنين |
| Pazartesi gecesi binada olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | يمكننا أن نثبت وجوده في المبنى ليلة الإثنين |
| Bruce'un söylediğine göre Katie Pazartesi gecesi kurabiye pişirmiş. | Open Subtitles | إذن بروس قال ان كايتي خبزت كعكات ليلة الإثنين |
| Di mi? Çünki biz Pazartesi gecesi biberli pizza yeriz | Open Subtitles | نتناول البيتزا بالباباروني ليلة الإثنين |
| Pazartesi gecesi birkaç saat uyudum. | Open Subtitles | لا أدري قضيت نوم بضعة ساعات ليلة الاثنين |
| Pazartesi gecesi, erkeklere mahsus Seks Bağımlıları toplantısına hoşgeldiniz. | Open Subtitles | مرحبا بكم في اجتماع ليلة الاثنين للذكور فقط مدمني الجنس |
| Chilton bir bahanesi var.Pazartesi gecesi buradaymış. 294 sayı yapmış. | Open Subtitles | ـ ياسيد مونك نحتاج للتحدث ـ ناتالي انظري الى هذه تشيلتن عنده عذر كان هنا ليلة الاثنين |
| Pazartesi gecesi o plajda ne oldu bilmiyorum. | Open Subtitles | انظر ، أنا لا أعرف ما حدث على هذا الشاطئ. ليلة الاثنين. |
| Zaman Pazartesi gecesi saat 3 olmalıydı. | Open Subtitles | كان يجب ان تكون ليلة الاثنين الساعة الثالثة |
| Geçen Pazartesi gecesi eski evinizde öldürdüğün genç bayan. | Open Subtitles | الشابة التي قتلتَها ليلة الاثنين الماضية في منزلكَ القديم |
| - Pazartesi gecesi benim evimde. | Open Subtitles | ـ في منزلي مساء الإثنين. |
| Pazartesi gecesi New Orleans'ı terkettim. | Open Subtitles | جئت من " نيوأورلينز " ليلة إثنين |
| Pazartesi gecesi şu konserden hemen sonra. | Open Subtitles | مباشرة بعد الحفلة ليلة الأثنين |
| Biliyorum çünkü Pazartesi gecesi de hastanede kalmıştım. | Open Subtitles | أعرف هذا لأنني بقيت طوال الليل مساء الاثنين الماضي. |