| Pembeler muhasebeye, morlar Roz'a. | Open Subtitles | الوردية إلى الحسابات، والتالية إلى راس |
| Pembeler çığlık atmanı engelliyor. | Open Subtitles | الحبة الوردية دواء للكحة |
| Kristal Pembeler donuk pembelerle karışmış | Open Subtitles | اللون الزهري الكريستالي اختلط مع لون آخر |
| Pembeler kalıyor, maviler gidiyor kırmızılar çöpe ve yeşiller ise zarar görmemeleri için nem oranı kontrol altında olan bir depoya gidiyor ki ünlü olduktan sonra değerli şeylerim olarak satabileyim. | Open Subtitles | اللون الزهري للأشياء الذي ستبقى، الأزرق للذهاب معي، أحمر للقمامة والأخضر للأشياء التي يجب أن أحافض عليها جديدة |
| Ve meslekdaşlarıma sunuyorum - sıcak Pembeler içindeki hanımefendi. | Open Subtitles | لذا أعطى الكلمة لزميلتى، السيدة ذات الرداء الوردى |
| Kırmızı bölgeler yüksek seviye kirliliği ifade ediyor, Pembeler biraz daha az, yeşile doğru gidiyor... | Open Subtitles | المناطق الحمراء تشير الى مستوى عالى من التلوث الوردى اقل قليلا وهكذا الى الاخضر |
| Yine o Pembeler mi? | Open Subtitles | ألا يزال لديك ذلك اللباس الزهري ؟ |
| Biz tamamen Pembeler içindeyiz.. | Open Subtitles | انظري. نحن جميلات في اللون الزهري! |
| -Hayır, hayır, Pembeler daha güçlü. | Open Subtitles | اعتقد ان ذات اللون الوردى هى المخدرة |