| Şebekenin tepesine doğru yol aldıkça; kuklaları oynatan perde arkasındaki insanların gizlilik zırhını delmiş olursunuz. | Open Subtitles | تخترق السرية التي تحمي الأشخاص خلف الستار تسير بإتجاه رأس الشبك |
| Bu yolun sonunda perde arkasındaki ulu sihirbaza ulaşılacağına inandığını sen söylemiştin. - Doğru. | Open Subtitles | بحقك، أنت من قلت إن هذا الدرب سيؤدي إلى أعظم ساحر خلف الستار |
| Mesele, Başkanın perde arkasındaki rolünün ortaya çıkmasıyla sertleşti. | Open Subtitles | تحتاج القضية لمزيد من التوضيح حول دور الرئيس خلف الكواليس |
| Ben daha çok perde arkasındaki adamım. | Open Subtitles | أنا أقرب للرجل الذي يعمل خلف الكواليس |
| Yükümlülükten öte, Carolyn onun perde arkasındaki danışmanıydı. | Open Subtitles | وبعيداً عن المسؤولية، كانت (كارولين) مستشارته وراء الكواليس |
| - "perde arkasındaki Adam". | Open Subtitles | - "الرجل وراء الكواليس" |
| Ben daha çok perde arkasındaki adamım. | Open Subtitles | أنا بارع خلف الستار... |