| Korsanlar savaşı kazanıyordu ve perilerin, gizli bir krallığa geri çekilmesi gerekti. | Open Subtitles | القراصنة كانوا يفوزون في الحرب وكان على الجنيات التراجع إلى المملكة الخفية |
| Ebesidir o perilerin, | Open Subtitles | انها خالقة الجنيات وتأتي على شكل حجر كريم على اصبع رجل كبير |
| Evet. Tabiat becerisi olan perilerin büyüleyici yaşamları, ha? | Open Subtitles | حياة براقة من الجنيات طبيعة الموهبة، إيه؟ |
| Lanet üzerimize gelmek üzere ve son hazırlıkları yapmak için perilerin yanına dönmem gerek. | Open Subtitles | تكاد اللعنة تحلّ علينا. و يجب أن أعود إلى الحوريّات للقيام بالتحضيرات النهائيّة. |
| perilerin kokusu vampirlere kedi nanesi gibi gelir. | Open Subtitles | الجن كالنعناع البري بالنسبة لمصاصي الدماء |
| Onu perilerin, fabrikalarında yaptığını düşünmüştüm. | Open Subtitles | أعتقدت أن الجان صنعوه في مصنعهم أو مهما يكن |
| Bazı perilerin kelebek kanatlarını boyadıkları doğru mu? | Open Subtitles | هل هذا صحيح؛ بأنّ بعض الجنّيات ينقشنَّ أجنحة الفراشات؟ |
| Teşekkür ederim. perilerin mevsimleri değiştirmekten sorumlu olduklarını bilmiyordum. | Open Subtitles | لم تكن لديّ فكرة أنّ الجنيات مسؤلين عن تغيّر المواسم المناخية. |
| perilerin kanı gün ışığında yürümemize olanak sağlıyor. | Open Subtitles | إن دماء الجنيات.. تتيح لنا القدرة على السير في ضوء النهار. |
| perilerin kanı gün ışığında yürümemize olanak sağlıyor. | Open Subtitles | إن دم الجنيات يسمح لنا بالسير تحت ضوء النهار. |
| Ejderhaların erkek torunuyla, perilerin kadın torunu evlenir. | Open Subtitles | رجل من سلالة التنانين تزوج بإمرأة من سلالة الجنيات. |
| Annem perilerin bu ağaçların üzerinde yaşadığını söylerdi. | Open Subtitles | لقد كانت أمي تحكي لي حكايات الجنيات تحت تلك الشجيرات. |
| Diğer perilerin senin yeteneklerini taktir etmemesi inanılır bir şey değil. | Open Subtitles | من الصعب التصديق أن الجنيات الأخريات لن تُقدر موهبتك. |
| Yemin ederim, perilerin tadından bile hoşlanmaz. | Open Subtitles | أقسم لكم، إنها لا تحب طعم الجنيات الكشافة |
| Size anlatacağım hikaye hiç büyümeyen bir çocuk onu öldürmek isteyen bir korsan ve perilerin dolaştığı bir ada hakkında. | Open Subtitles | سأحكي لكم قصة فتى لن ينضج أبداً، وعن قرصان يريد قتله، وعن جزيرة تجوبها الجنيات. |
| perilerin aşkı her şeyi mümkün kılar. | Open Subtitles | ان حب الجنيات يجعل كل شيئا ممكنا |
| Büyünün sadece perilerin çıkmasına izin verdiğini sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقدتُ أنّه كان يفترض بالتعويذة أنْ تحرّر الحوريّات فقط |
| Onu korumak perilerin işi. Senin işin de onu yetiştirmek. | Open Subtitles | حمايته مِنْ مهمّة الحوريّات مهمّتك هي تربيته |
| perilerin insanlarla çiftleştiği bilinen bir şey... | Open Subtitles | إن الجن معروفون بالتزاوج مع بني البشر، |
| İskandinav mitolojisinde, Freyr perilerin hakimidir. Kötü ve iyi şeyleri getirirler. | Open Subtitles | كان فى علم الأساطير النرويجية فرير" هو حاكم "الجان" وكانوا" يحضرون الأخبار الجيدة والسيئة |
| Daha yüksek sesle çal soluk surat, hala perilerin vızıltılarını duyabiliyorum. | Open Subtitles | أرفع صوت العزف يا شاحب الوجه، فما زلت أسمع تلكَ الجنّيات اللعينات. |
| Çok özür dilerim ama perilerin kolyeyi yok etmesine izin vermeliyiz. | Open Subtitles | آسف جدّاً، لكنْ علينا السماح للحوريّات بإتلاف تلك القلدة |
| Bu perilerin nerede oldukları büyük bir sırdır. | Open Subtitles | مكان وجود هذه الحوريات لغزاً. |