| piramit çöktüğünde şu devasa kum torbaların takımı yaralanmaktan kurtaracak. | Open Subtitles | لذا عندما يفسد الهرم أكياس رملك المتفجرة ستحميهم من الإصابة |
| Yeraltındaki piramit, bir piramit değil... o bir uzay gemisi! | Open Subtitles | ذلك الهرم الذي تحت الأرض ليس هرم إنها سفينة فضاء |
| Şu piramit hacim bakımından dünyanın en büyük yapılarından biri. | Open Subtitles | هذا الهرم أحد أكبر الهياكل في العالم من حيث الحجم. |
| Ana merkez, en üst katında bir oda, bir alt katında iki oda düzeninde ilerleyen bir piramit. | TED | المقر عبارة عن هرم ضخم في أعلاه غرفة واحدة، وتحتها غرفتان، وهكذا. لوحة التحكم مخفية خلف لوحة فنية |
| Adı piramit Grubu. | Open Subtitles | إنها تدعى الـ" بيراميد جروب "ـ " مجموعة الهرم كترجمة حرفية " |
| Bu vahim problemi çözmek için iyi bir şeydir,... ...fakat piramit sorununu çözmek için bir çözüm değildir. | TED | هذا حل جيد لهذه المشكلة الحادة، و لكنه لا يصنع شيئا ليصلح مشكلة الهرم. |
| piramit onun hatıralarını ve başından geçenleri her daim canlı tutacaktır. | Open Subtitles | الهرم سوف تبقى ذاكرته حية. وأن البناء تم أفضل مما كان يريد. |
| İşte, kendini ölümden korumak için yaptırdığı en büyük piramit. | Open Subtitles | وهنا الهرم العظيم الذي بناه لحماية نفسة ضد الموت |
| ...piramit Madeni'nin kapanmasına neden olan son bombalamaların sorumluluğunu üstlendiler. | Open Subtitles | يطالبون التمويل لاخر قنبلة التى سوف تمكنهم من فتح الهرم المعنى |
| Muhtemelen piramit şeklini göküyüzü ile toprak arasında firavunun ruhunu cennete- götüren merdiven olarak gördüler. | Open Subtitles | يبدوا انهم وجدوا في شكل الهرم رابطة روحية بين الأرض والسماء تمد الفرعون بوسيلة للصعود إلى السماء |
| "Doğru fiyata develer piramit üstünde oynar." diyor. | Open Subtitles | سلام,سلام هو يقول للكمية الصحيحة جمل يستطيع الرقص فوق الهرم |
| Tamam. piramit etrafında bir kalkan var. Geçit onun dışında. | Open Subtitles | حسناً، هناك درع حول الهرم و البوابة خارجه |
| Endüstri çağında toplum bir piramit gibiydi. | TED | في عصر الصناعة، كان المجتمع على شكل هرم. |
| Laboratuvarında 36 yaşam hücresi var, ters piramit şeklinde düzenlenmiş ve en üst sırada 8 hücre mevcut. | TED | يوجد في مختبرك 36 خلية بيئية، مُنظمة على شكل هرم مقلوب، حيث يوجد 8 خلايا في الصف الأعلى. |
| Bunu bir çeşit piramit gibi düşünebilirsiniz, yukarı doğru gittikçe hayvanlardan insanlara geçen virüsler. | TED | وكما يمكنكم اعتبار هذا على أنه هرم مليء بالفيروسات من الحيوانات إلى البشر. |
| piramit Grubu'nun dahili güvenliğindeniz. | Open Subtitles | نحن نعمل الأمن الداخلي لـ" بيراميد جروب "ـ |
| En eski Afrika tarakları antik Mısır ve Sudan'da bulunuyor. Yani piramit inşa ederken tarak da yapıyorlarmış. | TED | عُثر على أقدم أمشاط الشعر الأفريقي في مصر القديمة والسودان. كانوا يبنون الأهرامات ويصنعون الأمشاط. |
| Bir piramit örgütlenmesi çeşitli bölümlerden oluşuyor bu bölümler de üçgenlerden meydana geliyor. | Open Subtitles | إنه نظام هرمي مكوّن من أقسام متسلسلة، هذه الأقسام، تباعاً... مكوّنة من مثلثات |
| "Umduğunuz mu Bulduğunuz mu"yu piramit duvarlarına Antik Mısırlılar kazımıştı! | Open Subtitles | ماذا تتصورين عندما تنظرين الى جدران الاهرامات |
| Bir yarış esnasında engelin üzerinden atlarken düşmüş ve piramit kemiğini çatlatmış. | Open Subtitles | سقط أرضاً أثناء السباق بينما كان يقفز فوق عقبة وتعرض لكسر في العظم الهرمي |
| ve önemli olan budur. Dünyanın geleceği bir ağ olacak, bir piramit değil, baş aşağı dönmüş bir piramit değil. | TED | مستقبل العالم سيكون من خلال شبكة تعارف، وليس هرما، هرما مقلوبا رأسا على عقب. |
| Ama nasıl olur da birileri buraya piramit inşa etmiş olabilir ki? | Open Subtitles | ولكن كيف يمكن لأحد أن يبني هرماً هنا ؟ |
| Yine de eğer piramit üretiyorsanız, şemamıza katılabilirsiniz. | Open Subtitles | واذا عملت أهرام , انت مرحب بك للانضمام لمخططنا |
| piramit gibi olması lazım bence. | Open Subtitles | اعتقد أن علينا أن نصبح أكثر شبهاً بالهرم |
| piramit hücreleri var, büyük hücreler, beynin ciddi bir büyüklükteki kısmını kaplayabiliyorlar. Harekete geçirici nitelikteler. | TED | هذه الخلايا الهرمية .. الكبيرة نسبياً يمكنها ان تمتد لتحتل اجزاء كبيرة من الدماغ انها مميزة |
| piramit bulunan her koordinata acil alarm göndermeniz gerekiyor. | Open Subtitles | تحتاج لإرسال إنذارات طارئة إلى كل إحداثيات الأهرام |
| piramit pazarlama dolandırıcısı Jin Hyeon Pil tutuklandı. | Open Subtitles | ،لقد تم اعتقال، مُحتال التسويق الهرمي .جين هيون بيل |
| Okuldaki bir çocuk, beni piramit sistemi numarasıyla 40 papel kazıkladı. | Open Subtitles | هذا الولد في المدرسة سرق مني 40 دولاراً في عملية نصب لهرم |