| Meşhur Piyanist Edouard Saroyan'ın eşi beşinci kattan atladı. | Open Subtitles | زوجة عازف البيانو الشهير تقفز من الطابق الخامس |
| Böylece sen muhteşem bir Piyanist olabilirsin, ve hastanda beyin kanseri olduğunu arkadaşından saklayan doktor olur. | Open Subtitles | عندها ستكون عازف البيانو المذهل و سيكون هو الطبيب الذي يخفي السرطان عن صديقه |
| Sibirya'daki bir kadın ise, şüphelinin 17 yıl önce hafızasını kaybederek ortadan kaybolan dahi Piyanist oğlu Igor olduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | فى سيبيريا,تدعى إمرأة أنه إبنها إيغور عازف البيانو العبقرى الذى إختفى منذ 17 عاما |
| Aslında Paris Konservatuarında öğrenciydim. Piyanist olacaktım. | Open Subtitles | أنا كنت أدرس فى معهد باريس للموسيقى وكنت سأصبح عازفة بيانو فى الحفلات الموسيقية |
| Kilisenin orgcusu tatildeymiş ve Edie Britt Piyanist olduğunuzu söyledi. | Open Subtitles | عازف الأرغن في كنيستنا في أجازه ..وأخبرني "إدي بريت" أنكِ كنت عازفه بيانو محترفة |
| Dünyaca ünlü Piyanist ve Amerikan hazinesi? Anlaşılan 200.000 platin puanına evinize gelip Vicky için yazdığım şarkıyı seranat yapabiliyormuş. | Open Subtitles | عازف البيانو المشهور عالميا و كنز أمريكا أتضح ، لـ 200 ألف من النقاط البلاتينية سيأتي الي منزلك و يعزف لك |
| Ünlü bir Piyanist, bazen aktör, ve muhteşem bir hikayeci | Open Subtitles | عازف البيانو المشهور والممثل أحيانا والراوي المبدع |
| Tanrım, sence Piyanist başka şarkı biliyor mudur? | Open Subtitles | يا إلهي, أتعتقد بأن عازف البيانو هذا يعرف أي أغنية أخرى؟ |
| Piyanist Charlie, bana hiçbir şey söylemedi. | Open Subtitles | "تشارلي"، عازف البيانو لم يقل لي شيئاً قط |
| Piyanist, bir şeyler çal! | Open Subtitles | يا عازف البيانو أسمعنا بعض الموسيقى |
| Piyanist, üç nota vur. | Open Subtitles | عازف البيانو ، وأصيب ثلاثة الملاحظات. |
| Piyanist de memnun oldu. Herkes memnun oldu. | Open Subtitles | عازف البيانو مسرور الكل مسرورون |
| Eğer aynı müziği başka bir Piyanist çalacak olursa, notaların sertliği, ritimdeki canlılık, tuşlara basış şeklinin tamamen farklı olmasına neden olacaktır. | Open Subtitles | الآن , إذا كان البعض يجلس عازف البيانو العزف على نفس قطعة من الموسيقى , قوة الملاحظات , وسوف يزدهر في الإيقاع جعل المفاتيح مختلفة تماما. |
| - Piyanosuz söyleriz. Hayır, gerek yok. Piyanist burada Bayan Darbus. | Open Subtitles | لا لن تفعلوا, عازف البيانو قد أصبح هنا |
| Sıradaki şarkı Michael Haneke'den "Piyanist" takıntılı aşk hakkında başka bir film. | Open Subtitles | (الأغنية القادمة لـ(مايكل هانكس "وهي "عازف البيانو من فيلم آخر عن الحب |
| - Piyanist güzel bir ayrıntı olmuş. | Open Subtitles | هذا ما قصدت قوله - عازف البيانو لمسه رائعه - |
| Amerikalı Piyanist İtalyan basketbolcuyla evlenince öyle oluyor. | Open Subtitles | حسنا، ان ذلك ما يحدث عندما عازفة بيانو تتزوج بلاعب كرة سلة |
| Bir Piyanist, klasik eserler çalan bir Piyanist! | Open Subtitles | إنها عازفة بيانو كلاسيكية! هي تعزف على البيانو! |
| Konserlerde çalan bir Piyanist olabilirdim. | Open Subtitles | كان يمكن أن أصبح عازفة بيانو في فرقة |
| 'Paris'e taşınabilirdim yahut Piyanist olabilirdim. | Open Subtitles | "كان من الممكن أن انتقل إلى باريس أو اكون عازفه بيانو في الحفلات. |
| Piyanist o kadar çok gürültü çıkardı ki, öteki adamı duyamayınca, piyanisti vuruverdi ve onu astılar. | Open Subtitles | كان لاعب البيانو في الحانة كثير الضوضاء لم يستطع سماع صوت الرجل الآخر فأطلق النار على لاعب البيانو فشنقوه |
| Beni hayattaki en mutlu Piyanist yaptın. | Open Subtitles | لقد جعلت مني أسعد عازف بيانو على مر الزمن |