| Bu dönem, en iyi öğrencilikten en kötü öğrenciliğe geçmeyi planlıyorum. | Open Subtitles | و هذا الفصل أخطط للانتقال من المنصة الشرفية إلى منصة المراحيض |
| Yemeğimde böcek varmış gibi yapıp beleşten yemek almayı planlıyorum. | Open Subtitles | أخطط لأتظاهر أن هناك حشرة في طعامي وأنال الوجبة بالمجان |
| İleride, hava gözlemevini oldukça büyütmeyi planlıyorum. | TED | ذهابا للأمام، أخطط لكل أوسع المرصد الطائر. |
| Bugün Bay Walker'la yüzleşmek için Oswald'a gitmeyi planlıyorum. | Open Subtitles | أنوي أن أذهَب إلى سجنِ أوز اليوم و أواجِه السيد ووكَر وجهاً لوَجه |
| Şirket gezisinde benden bahsederken, ki hala ona katılmayı planlıyorum güzel şeyler söyleyin. | Open Subtitles | ,عندما تتحدثون عني في منتجع الشركة ,الذي مازلت اخطط لحضوره تحدثوا عني بالخير |
| Yani, evet... Temelde bir avukat olmayı planlıyorum | TED | نعم، إذا، مثل، أساسًا، أنا أخطط لكي أصبح محامية. |
| Fırsat buldukça golf oynamaya devam etmeyi planlıyorum. | TED | أخطط لمواصلة لعب الغولف كلما سنحت لي الفرصة. |
| Tabii ki geri dönmeyi planlıyorum. | TED | أنا أخطط قطعاً للعودة. لم أنتهِ من التنس بعد. |
| Daha uzun süre yaşamayı planlıyorum. Ve 90 yaşıma geldiğimde, mutlu ve sağlıklı olmak istiyorum. | TED | لأننى أخطط أن أبقى على قيد الحياة لفترة طويلة و حينما أبلغ من العمر 90 عاماً أريد أن أكون سعيدة و بصحة جيدة |
| Aslında, bu harekata ilk elden göz atmak için bu gece o helikopterde kendim de bulunmayı planlıyorum. | Open Subtitles | في الواقع أخطط لركوب مروحية بنفسي الليل لأخذ أول تجربة لهذه العملية |
| Çok fazla içten pazarlıklıyım biliyorum. Komplolar kurup onları planlıyorum. | Open Subtitles | أخطط كثيراً , أدرك ذلك أتآمر وأدبر المكائد |
| O hazineyi bulmak 40 yılımı aldı ve bir 40 yıl daha sürse bile onu geri almayı planlıyorum. | Open Subtitles | لقد أخذ ذلك مني أربعين سنةً للعثور على هذا الكنز و أخطط لإستعادته, حتى لو أخذ ذلك مني أربعين سنة أخرى |
| Eğer koruması izin verirse rolünü biraz küçültmeyi planlıyorum. | Open Subtitles | إننى أخطط لتقليص دورها إذا دعانى حارسها أفعل ذلك |
| Onların yanına taşınmayı planlıyorum. | Open Subtitles | لذا أخطط للإنتَقال معهم، لكنالسببالرئيسيهو.. |
| Mahkemeye gitmeyi planlıyorum ve adalete kavuşana kadar her gün gideceğim. | Open Subtitles | و أنوي الذَهابَ إلى المَحكمَة و الذَهابَ إلى هُناك كُلَ يوم حَتى نَنالَ العَدالَة |
| Hayır, aslında ben bu senenin sonunda mezun olmayı planlıyorum. | Open Subtitles | كلا بل أنوي التخرج بنهاية هذا العام الدراسي |
| Senin için bir Avrupa seyahati planlıyorum. | Open Subtitles | لاحقاً .. اني اخطط لك لرحلة إلى اوروبا ستكون جميلة |
| Yaz tatilinde bu şeyle uçmayı planlıyorum. | Open Subtitles | انا اخطط للطيران بهذا الشي خلال عطلتي الصيفية |
| Ama yakında serbest bırakılacağından Yumrukistan'a yapacağı şahane dönüşü planlıyorum! | Open Subtitles | ولكن مع اطلاق سراحه الوشيك، كنت أخطّط لعودته العظيمة إلى شواطئ الملاكمة. |
| Bütün önerilere açığım ve 48 saat içinde karar vermeyi planlıyorum. | Open Subtitles | جميع الخيارات مفتوحة أمامي وأخطط لاتخاذ قرار في الـ48 ساعة القادمة |
| Ghostwood gelişim planıyla elimizdeki tüm silahları kullanarak her zeminde savaşmayı planlıyorum. | Open Subtitles | أعتزم مقاتلة مشروع تطوير "غوستوود" هذا على أي أرض وبكل سلاح متاح. |
| Biliyorsun, burada sadece bir yada iki gün kalmayı planlıyorum. | Open Subtitles | تعلمون انني فقط خططت بأن اكون هنا ليوم او يومين |
| Ama 40. yaşımı ağırbaşlılık ve kendimi keşfederek geçirmeyi planlıyorum. | Open Subtitles | لَكنني أُخطط لإنفاق أربعيناتى. العمرية بشكل رشيق. واستكشاف داخلى. |
| Şu egzersiz kursuna başlamayı planlıyorum böylece bir kaç kilodan kurtulabilirim. | Open Subtitles | أُخطّطُ للقيام ببعض التدريبات لأتخلّصُ من بضعة الباونات |
| Beyler, bir mili ortalama 12 saniyede geçmeyi planlıyorum. | Open Subtitles | سادتى أنوى قطع الميل المحدد تقريبا فى 12 ثانية |
| Bu parçaların ne anlama geldiğini öğrenmeyi planlıyorum. | Open Subtitles | ما دلالة هذه الأجزاء . أنا أفكر فى معرفة هذا |
| Onu senden daha çok mutlu etmeyi planlıyorum. | Open Subtitles | أخططُ لإسعاده أكثر مما أسعدتيه مُطلقاً. |
| Mitral kapakçığa göğsün yanlamasına keserek ulaşmayı planlıyorum. | Open Subtitles | حسناً , خطتي هي الأقتراب من الصمام التاجي من خلال الجانب الجانبي من الصدر |
| Şahsen ben yakılmayı planlıyorum, deniz tutan biri olarak küllerimin okyanusa fırlatılmasından daha kötüsünü düşünemiyorum. | TED | شخصيًا، خططتُ ليتم حرق جسدي، ولكن نظرًا لأنني أشعرُ بدوار البحر، لا يمكنني التفكير بشيء أسوأ من طرح رماد جسدي إلى داخل محيط كبير منتفخ. |
| Ve de bir tepeden başlamayı planlıyorum, bir tepeden fırlatılmış gibi. | TED | وأنوي أن أقلع من فوق جرف، مثل أن أنقذف من فوق جرف. |