| Öncü koruma ekibini olmayan bir partiye yönlendirdi, ve gece kulubüne gitmeyi planladı | Open Subtitles | أرسلت الفربق المتقدم الى حفلة غير موجودة و خططت للرحلة الى الملهى الليلي |
| Mary tüm bunları Catherine'i alıp evine götürmek için planladı. | Open Subtitles | خططت ماري لكل هذا حتى تقبض على كاثرين وترجعها لفرنسا. |
| Bunu yıllarca planladı ve hakkımdaki her şeyi biliyor. | Open Subtitles | أمضى سنينًا يخطط لهذا، وهو يعلم كلّ شيء عنّي. |
| Ayrıca bir şey planladı ve mahvetmek istemezsin. | Open Subtitles | و هو.. خطّط لهذا الشيء بكامله و لن تريدي تخريب ذلك. |
| Jeremy ile ikisi şu sözüm ona hayır şirketlerinin hesaplarını boşaltmayı planladı ve ganimetle birlikte kaçacaklardı. | Open Subtitles | هي وجريمي خططوا لتفريغ حسابات مؤسساتهم الخيرية وهربوا بالغنائم |
| Güzel planladı! Artık bir iş adamı. Cehennemin dibine gitsin! | Open Subtitles | لقد خطط لهذا جيداً مثل رجل أعمال |
| Ve tüm gününü planladı. Giysilerini yıkayıp biraz yalnız kalacaktı. | Open Subtitles | و خططت أن تقضي اليوم بشكل هادئ في تطهر ملابسها و نفسها، |
| Uchiha, köyü ele geçirmek için bir darbe planladı. | Open Subtitles | خططت عشيرة الأوتشيها للأنقلاب على القرية |
| Max sadece bir truva atı. Suzie bunu baştan beri planladı. | Open Subtitles | ماكس ليس أكثر من حصان طروادة لقد خططت سوزي لهذا مذ البداية |
| Davayı çözdün. Kedi bütün her şeyi planladı sıkıştırma ouncağıyla beni öldürecekti. | Open Subtitles | القطة خططت لكل ذلك لقد حاولت قتلى بهذه اللعبة |
| Kendi eliyle yapmamış olabilir ama planladı ve cezasını çekecek. | Open Subtitles | أقصد، ربما لم تفعل ذلك بنفسها لكنها خططت لذلك، دفعت من أجل ذلك. |
| Bu kadın Allah bilir kaç cinayet planladı... ve siz ona kendine ait bir yer mi veriyorsunuz. | Open Subtitles | الإمرأة هذي خططت والرب وحده يعلم كم جريمة قتل فعلت وانت تقوم بوضعها في مستودع ؟ |
| Diego neden değersiz elmasları çalmak için böylesine özenli bir soygun planladı? | Open Subtitles | لماذا يخطط دياجو لمثل هذه السرقه؟ فقط ليسرق ماسات لا قيمه لها ؟ |
| Collier, Sao Tome'daki paralı askerlere parasal kaynak sağlamak için 30 milyon dolar harcamayı mı planladı yani? | Open Subtitles | ماذا الان هل يخطط "كولير" في صرف 30 مليون لتمويل المرتزقه في سام تومي |
| Kim bilir ne planladı? | Open Subtitles | من يدرى , ما الذى يخطط إليه بالضبط |
| Video sızıntısını planladı gibi hissettiriyor. | Open Subtitles | لعلمك، أشعر وكأنّه خطّط تسريب هذا الفيديو. |
| Herşeyi bu pislik planladı! | Open Subtitles | أكان قطعة القذارة هذا هو من خطّط السرقة! |
| Jared boru hattı saldırısını bu elemanlarla planladı. | Open Subtitles | هذه هي اللاعبين الذين جاريد خططوا للهجوم على خط أنابيب مع. |
| Bu adam bir deli! Zekice soygunu planladı. | Open Subtitles | هذا الرجل مجنون لقد خطط لــ سرقة ذكية |
| Biri o arabanın önüne atlamış gibi görünecek şekilde planladı. | Open Subtitles | شخصاً ما خطط لذلك ليبدو الامر اشبه وأنها قفزت |
| Belki de onu bulacağını biliyordu. Belki de bu şekilde planladı. | Open Subtitles | ربما كان يعلم أنك ستجده ربما خطط للأمر بهذه الطريقة |
| Demek ki onları kaçıran bunu planladı ve mesajlarını sildi. | Open Subtitles | حسنا,أي من أخذهما قد خطط لهذا و حذف رسائلهما |
| Miles çok kurnazca planladı herşeyi. | Open Subtitles | مايلز خطّطتْها بشكل جميل. أوه،نعم، كَانَ ذكيَ جداً. |
| Çantama uyuşturucuyu koymayı büro mu planladı? | Open Subtitles | هل المكتب هو الذى دبر مكيدة المخدرات التى تم العثور عليها بحقيبتى؟ |
| O, polis dolu bir otelde diğer iki üyeyi öldürmeyi planladı? | Open Subtitles | و قد خطط لقتل عضوي الفريق الآخرين في فندق مليء برجال الشرطة؟ |
| Her şeyi planladı. | Open Subtitles | إنه قام بتخطيط كل شيء |
| Baskını Samar planladı. | Open Subtitles | سامار) هي من قامت بالتخطيط من أجل الغارة) |
| -Bunu planladı. -Ne demek istiyorsun? | Open Subtitles | ــ لقد خطط لكل هذا ــ ماذا ؟ |
| O el Barca'nın ölümünü planladı. | Open Subtitles | (لقد خطَطَتْ لموت (باركا |