| Etmiş olmalı. Bütün her şeyi son ayrıntısına kadar planlamış. | Open Subtitles | حسنا، بالتأكيد قد فعل لقد خطط لكل هذا بكل تفاصيله |
| Yani, biri tüm bu operasyonu planlamış ve finanse etmiş. | Open Subtitles | . أعني ، شخص ما خطط ومول هذه العملية بالكامل |
| Bir dakika Joe'yu dinle Kelly. Her şeyi kafasında planlamış. | Open Subtitles | "إستمع فقط إلى "كيلى لقد خطط لكل شىء يا رجل |
| Bu senin hatan değil, Sokka. Azula bizim için hazırdı. Her hareketini planlamış. | Open Subtitles | إنه ليس خطائك ساكا أزولا كانت مستعدة لنا و قد خططت لكل خطوة |
| demek ki; yazar bu suçu bilinç altında, o zamanlar planlamış olmalı. | Open Subtitles | و بما يعنى أن الكاتب كان يخطط لجريمته فعلا فى عقله الباطن وقتها |
| Bugün okula gelmediyse babası onun için başka bir şey planlamış olabilir. | Open Subtitles | الاحتمالات هى، انه لم يكن فى المدرسة اليوم فأباه لديه شىء اخر مخطط من اجله |
| Bunu daha başlamadan böyle planlamış olabilir. | Open Subtitles | لست واثقاً من ذلك,ربمّا خطط لذلك منذ البداية |
| Öyle planlamış ki, gerekli olursa diye tiyatroya vaktinde yetişerek, yerini teyit edecek tanık ayarlamış. | Open Subtitles | خطط كل شئ حتى يلحق بالمسرح في الوقت المناسب ليقوي حجة غيابه إن اضطر لذلك |
| Hedefine yakın ve kararlı, intikamını planlamış. | Open Subtitles | سيبقى قريبا, ينتهز اي فرصة وقد خطط لانتقامه |
| Bulduklarını tarikata katılmak için kullanmayı planlamış. | Open Subtitles | انه خطط لتقديم النتائج التي توصل إليها بمثابة تقدير للدخول في الأمر |
| Don bizim için muhteşem bir gece planlamış. | Open Subtitles | دون خطط من أجل أمسية رائعة لنا يوم الاثنين. |
| Bu durumda katil cinayeti uzun süre önceden planlamış demektir. | Open Subtitles | هذا يعني أنّ القاتل كان قد خطط للقتل منذ وقتٍ طويل، |
| Ama bir şey planlamış olabilir, o yüzden güvenliği arttırmalısınız. | Open Subtitles | لكن يحتمل انه خطط لشيء ما, لذا يجدر بك تشديد الأمن |
| Tüm bunları planlamış olsan sonuç bundan iyi olmazdı. | Open Subtitles | أتعلم، إن خططت لهذا الأمر فلن تحظى أفضل من هذا |
| Bunu başından beri planlamış olmalısınız. | Open Subtitles | يبدو أنك خططت لذلك منذ البداية |
| Bunca zaman boyunca bunu planlamış olabilir ve bundan haberiniz olmayabilir. | Open Subtitles | ربما كان يخطط لكل هذا من البداية دون أن تشعرى |
| Bunca zaman boyunca bunu planlamış olabilir ve bundan haberiniz olmayabilir. | Open Subtitles | ربما كان يخطط لكل هذا من البداية دون أن تشعرى |
| Nefes alamayabileceğini de planlamış mıydın? | Open Subtitles | هل أنت مخطط على أن تكون غير قادراً على التنفس؟ |
| Üç eyalette de yakalama emri çıkardık fakat tüm plan ve tasarlamayı gözönüne alırsak, muhtemelen çoktan bir kaçış yolu planlamış olmalılar. | Open Subtitles | ولكن بالنظر إلى كلّ ذلك التخطيط ربّما كان لديهم بالفعل خطّة للهروب |
| Harpiya'nın Oğulları, dövüş çukurlarındaki saldırıyı özenle planlamış yani emir aldıkları birisi var. | Open Subtitles | ابناء الهاربى خططوا لهجومهم بذكاء لابد ان لهم قائد هل بدات بالبحث عن من يكون |
| Bu da demektir ki yazar cinayeti yıllar önce bilinç altında planlamış. | Open Subtitles | الذي يعني الكاتب لا بدّ وأن خطّط الجريمة في اللاشعور في ذلك الحين |
| Tüm bunları ailemin acı duyması için planlamış olduğunu göremiyor musunuz? | Open Subtitles | أنتم تدركون أنه هو من دبر كل هذا فقط ليعوض عن ظلم تافه |
| Akıllıca planlamış, hiçbir detayı atlamamış. | Open Subtitles | تخطيط حكيم هذا الرجل لم يغفل شيئا |
| Gördüğünüz gibi, o geceden sonra her şeyi... adım adım planlamış olmalı. | Open Subtitles | وكما ترين يا سيدتى, لقد قام بالتخطيط لهذا الأمر كله خطوة بخطوة منذ تلك الليلة |
| Peki madem bir uçakla gitmeyi planlamış işi neden istiyor? | Open Subtitles | لماذا طلب الوظيفة إذا كان ينوي الهرب بالطائرة؟ هذا ليس مهماً ليس مهماً |
| Biliyorum. Benim hatamdı. Ama bu planlamış değildi. | Open Subtitles | أعلم، لقد كنت سيئاً، لكن لم يكن الأمر مخططاً. |