| Daha önce hiç yapılmadı. planlamaya ve ekibe ihtiyacım var. | Open Subtitles | انه شيئ لم يحدث من قبل سيتطلب التخطيط وطاقم كبير |
| Bu yüzde onları nasıl kaçırabileceğimi planlamaya başladım. | TED | لذا بدأت التخطيط لكيفية مساعدتهم على الهرب |
| ama fark ettim ki bu kadar büyük bir şeyi erkenden planlamaya başlamak kimseye zarar vermezdi. | TED | ولكنني اكتشفتُ، لن يضر البدء في التخطيط من أجل شيء كبير جدًا، في مرحلة مبكرة جدًا. |
| En baştan yeniden kullanmak için tasarlıyoruz, çünkü her şey yeniden kullanılır, biz yeni yeni planlamaya başladık. | TED | نُصممُ من أجل إعادة الإستخدام منذ البداية، لأن كل شيء أعيدَ إستخدامه، والآن فقط نحن نخطط لذلك. |
| Geleceğimizi planlamaya çalışırken geçen günleri takvime işaretlemeye devam ediyoruz demek. | Open Subtitles | فقط أستمر بالتعليم على الأيام في التقويم بينما أستمر بالتخطيط لمستقبلنا |
| Hiçbir şey olmamış gibi davranacağız, ve mermerden banyomuzu planlamaya geri döneceğiz. | Open Subtitles | سنقوم بالتظاهر بأن هذا الأمر لم يحدث قط، ونعود للتخطيط بدش الرخام لدينا. |
| Boşversene, Kendi cenazemi planlamaya başlamak istemiyorum. kötü şans getirir. | Open Subtitles | لا يهم. لَنْ إذهبْ التخطيط جنازتي الخاصة. |
| Bölümün sonunda mafya yeni cinayet planlamaya başlıyor. | Open Subtitles | في نهاية الفصل العصابة تبدأ في التخطيط في جريمة قتل جديدة |
| Bunu kabul etmeli ve bundan nasıl canlı kurtulabileceğini planlamaya başlamalısın. | Open Subtitles | عليك تقبل ذلك والبدء في التخطيط كيف ستنجو من ذلك |
| Bir süre partiyi planlamaya ara verelim. Olur mu? | Open Subtitles | حسنا , دعينا نوقف التخطيط للحفلة للحظات , أيمكننا ذلك ؟ |
| Gerçekten partimi planlamaya da yardım edecek misin? | Open Subtitles | أحقاً ستساعدين في التخطيط للحفل ، أيضاً؟ |
| - Babanın söylemeye çalıştığı tek kızının düğününü planlamaya başlayacağı için çok heyecanlı olması. | Open Subtitles | مايريد والدك إخبارك به هو متحمس جدا لأن يبدأ التخطيط من أجل زفاف بنته |
| Boşanma kağıtlarını ilk gördüğünde bir şok geçirdi ama şimdi tüm enerjisini doğum günü partimi planlamaya ayırıyor. | Open Subtitles | لقد اجتازت مرحلة الصدمة من أوراق الطلاق والآن توجّه كافة جهودها إلى التخطيط لحفل عيد مولدي. |
| - Şimdiden partiyi planlamaya başladık. O harika bir kadın. | Open Subtitles | بدأنا التخطيط للمناسبة بالفعل , انها رائعة |
| Bu proje detaylı bir planlamaya, çokça kaynağa ve de lanet bir diplomasiye mal oldu. | Open Subtitles | لقد تطلب هذا الكثير من التخطيط والموارد والكثير من اللباقة لننطلق به |
| Çünkü planlamaya katkıda bulunmama izin vermiyorsun. | Open Subtitles | لإنك لا تسمح لي ابدا ان اشاركك في التخطيط |
| Sonrasında bu keşif yolculuklarını planlamaya başladık. | TED | وهكذا بدأنا نخطط لهذه الرحلات الاستكشافية |
| Bir sonraki hamlemizi planlamaya başlayalım. | Open Subtitles | عليك أن تحملي نفسك إلى الوطن لنستطيع أن نخطط لحركتنا القادمة |
| Bir haftaya güçbelâ hareket edebildi ama ben balık gezimizi planlamaya başlamıştım. | Open Subtitles | كان يتحرك بالكاد وقد بدأت بالتخطيط لرحلة الصيد |
| Peki, ben düğünü ne zaman planlamaya başlayacağım. | Open Subtitles | لذا ، متى يمكنني ان ابدء بالتخطيط لحفل الزفاف؟ |
| Sıra düğün planlamaya geldiğinde hep burada her adımda yanımda olacağını düşünürdüm. | Open Subtitles | لطالما افترضت أنه، إن وعندما كان هناك وقت للتخطيط لزواج، فإنها ستكون متواجدة هناك، |
| Her ihtimale karşı saldırıyı planlamaya başlayın. | Open Subtitles | حسناً، إبدأوا بوضع خطة الهجوم تحسباً. |