| Poise Dergisi'ndeki kızlar gibi görünmemen kendi çapında güzel olmadığın anlamına gelmez. | Open Subtitles | أنت لا تبدين مثل البنات في مجلة الإتّزان لكنّك جميلة بطريقتك الخاصة |
| Poise'un hala başarılı olduğunu göstermemiz gerekiyor. | Open Subtitles | نحتاج لإعطاء تصريح جلي أن مجلة الإتّزان ما زالت مثيرة ومحدثة |
| Bu işi kotarıp içimizde Poise kaldığını kanıtlamalıyız. | Open Subtitles | لقد حان وقتنا لإثبات أن لدينا بعض الإتّزان الباقي |
| Poise Teyze, onun gibilerle konuşmanın faydası yok. | Open Subtitles | العمّة (بويس)، لا فائدة من الحديث إلى أشخاص مثله. |
| Poise Teyze, bu o kadar da kötü değil. | Open Subtitles | العمّة (بويس)، الأمر ليس سيء كما يَبدو. |
| Çünkü Poise'un geleceği bana bağlı. | Open Subtitles | لأن مستقبل الإتّزان يعتمد عليّ |
| Aslında Poise seni bir haftalığına tutuyor. | Open Subtitles | في الحقيقة الإتّزان تستأجرك لإسبوع |