| İlk kocam bir politikacıydı. Her hareketimden utanırdı. | Open Subtitles | زوجي الأول كان سياسياً كان يخجل من كل حركة أقوم بها |
| Japonlar babasını öldürene kadar itibarlı bir politikacıydı. | Open Subtitles | لقد كان أبوها سياسياً محترماً حتى نفوه "اليابانيين". |
| O bir politikacıydı. | Open Subtitles | كان سياسياً |
| New York şehri Saymanlığı için adaylığını koymuş boşanmış bir politikacıydı ve jürideki tek erkekti. | Open Subtitles | كان سياسيا مطلق، بحملة لمدينة نيويورك مراقب. والقاضي الذكور رمزي. |
| Hayır, benim babam politikacıydı. | Open Subtitles | لا والدي كان سياسيا |
| O politikacıydı. Yaşamak için yalan söylerdi. | Open Subtitles | ، لقد كان سياسيًّا إنه يكذب من أجل لقمة عيشه |
| Sıralamada lider olan adam çok fena bir politikacıydı. | Open Subtitles | كان ذلك الرجل سياسيًّا مُحنّكًا |
| Sonuçta politikacıydı. | Open Subtitles | -حسناً، كان سياسياً . |