| Yukarıda, yeni pozisyonumu duyduğumda bunu hatırlarım. | Open Subtitles | سأتذكّر هذا عندما أصعد للسماع حول موقعي الجديد في مكتب توليدو. |
| İnanamıyorum. Benim pozisyonumu çalmış. | Open Subtitles | لا أصدّق، سرق حركتي. |
| Eğer kardeşinin evliliğini durdurmazsak kraliyet sarayında pozisyonumu kaybederim ve sen de beni kaybedersin. | Open Subtitles | إن لم نوقف زواج أخيكِ، فسوف أخسر منصبي في البلاط الملكي، وسوف تخسريني أنتِ كذلك. |
| Gitmeden önce bana neden bir saniye vermiyorsun rahatlayıp pozisyonumu değiştireyim... bir saniye içinde de seni orada göreceğim, tamam mı? | Open Subtitles | ثم م ، م ن لماذا لي د ل قليلا من الوقت بالنسبة لي للذهاب تعذب و ... تغيير موقفي ... |
| Benim bu şehir içindeki benzersiz pozisyonumu takdir ettiğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن انك تقدر موضعي الفريد بهذه المدينة |
| Buradaki pozisyonumu düşünmelisin. | Open Subtitles | عليك التفكير بموقعي هنا. |
| Benim pozisyonumu kullanıyormuşsun. | Open Subtitles | سمعت أنك تقوم بحركتي. |
| Bu herif tek bir günde kız arkadaşımı, takımdaki gard pozisyonumu ve tüm geleceğimi çaldı. | Open Subtitles | هذا الولد سرق صديقتي و مركزي في الفريق و مستقبلي في يوم واحـــــــــــد |
| Bak, sırf senin için pozisyonumu değiştirmeyi istiyorum. | Open Subtitles | انظر، أنا قادر على تبديل موقعي من أجلك فقط |
| Adamların kargaşa çıkardığı zaman pozisyonumu alacağım. | Open Subtitles | سأكون في موقعي عندما يقوم رجالك بعمل اضطرابات |
| Benim pozisyonumu alın ve arkamdan takip edin... | Open Subtitles | علّم موقعي وقم بتشكيل فرقتك خلفي |
| Hayır. Benim pozisyonumu çalmış. | Open Subtitles | كلا، لقد سرق حركتي. |
| pozisyonumu çalmış. Elaine'le yapıyormuş. | Open Subtitles | إذن سرق حركتي ويمارسها على (إيلين). |
| Ya annelik izni pozisyonumu tehlikeye sokarsa? | Open Subtitles | ماذا لو إجازة أمومتي عرضت منصبي بالعمل للخطر؟ |
| Planımın ayrıntılarına karar vermeden önce... çelik işindeki pozisyonumu fırsat bilip,... toplam 250 parça preslenmiş barut çaldım. | Open Subtitles | قبل أن أبتّ في التفاصيل الفعلية لخطتي إستخدمت منصبي في أعمال الصّلب لسرقة ما مجموعه 250 قطعة من مسحوق البارود المضغوط |
| Üniversitedeki pozisyonumu tekrar gözden geçireceğim. | Open Subtitles | أنا أُعيد النظر في موقفي من الكلية |
| Ve eğer ailemden veya alakasız herhangi bir konudan konuşmaya devam etmek isterse, ...iddiaları yalanlama zamanını Irak'taki pozisyonumu konuşmak için kullanmaktan mutluluk duyarım. | Open Subtitles | و لو يريد التحدث عن عائلتي , أو عن أيّ مسألة خارجة يسرني أن أقضي ذلك الوقت (في التحدث عن موقفي عن (العراق ! |
| Görmek ya da pozisyonumu ayarlamak çok zor. | Open Subtitles | من الصعب رؤية أو تحديد موضعي |
| Ranjit, Sen benim pozisyonumu alacaksın! | Open Subtitles | - ستحصل على موضعي - |
| Axe, buradaki pozisyonumu düşünüyordum da... Bence harika bir... | Open Subtitles | (أكس)، كنت أفكر بموقعي هنا وأظن أنني سأكون... |
| Bu şirketteki pozisyonumu ve sizlerin pozisyonunuzu hatırlatırım. | Open Subtitles | اجعلوني اقوم بتذكريكم عن مركزي في هذه الشركة وبعدها جميعكم |
| Bu sayede duruş pozisyonumu almadan önce Ki akışına yoğunlaşabiliyorum. | Open Subtitles | هذا يسمح لي بتركيز تدفق الكي ليدي قبل أن أتخذ وضعيتي |
| Bu hesaptaki pozisyonumu netleştirmekte çok yardımcı oldu. | Open Subtitles | "ساعدَ على تَوضيح موقعِي بالتأكيد على ذلك الحسابِ. |
| S.W.A.T. İki, pozisyonumu aldım. | Open Subtitles | نحن في مراكزنا |