| Polis tarafından durdurulduğumuzda ellerimizi direksiyonun üzerine saat 12 pozisyonunda tuttuk. | TED | عندما توقفنا الشرطة. نضع اليدين فوق المقود في وضعية الساعة12. |
| Çok iyi bir yazardı, ama bir yoga pozisyonunda oturarak çalıştığını görünce çok endişelendim. | Open Subtitles | كان كاتبا عظيما لكنني خفت عندما عندما مررت على مكتبه رأيته يكتب و هو في وضعية الــ يوجا |
| Seksten sonra cenin pozisyonunda kıvrıIıp yatıyorsun. | Open Subtitles | أنا أعلم أنه بعد ممارستك الجنس،تحب أن تجلس في وضعية الجنين |
| Herkes senin pozisyonunda olmak ister, ama bunun için bazı bedeller ödemelisin. | Open Subtitles | الكثير يحبّون أن يكونوا في مركزك، لكن القليل يمكن أن يتحمّلوا شراء منصب. |
| Açıklığa kavuşmuş vaka oranı genel bir toplamdır. Komiser pozisyonunda kimin olup olmadığı fark etmez. | Open Subtitles | معدّل حلّ القضايا هو إجماليّ جارٍ، لا يهمّ من كان في منصب الملازم |
| Misyoner pozisyonunda olduğu gibi... | Open Subtitles | على سبيل المثال في، الوضعية... التبشيرية. |
| Sadece dört ayak pozisyonunda mı orgazm olabiliyorsun? | Open Subtitles | يمكنك بلوغ النشوة في وضعية ذوات الأربعة فقط؟ |
| Şüphelimizin kurbanlarına cinsel saldırı göstermesini alıp buna zorla insan başı yedirtmeyi ve dua pozisyonunda bırakmasını ekleyin. | Open Subtitles | بفعل الإغتصاب مع الضحايا و بإضافة الإطعام الإجباري للرأس البشري و وضعية الصلاة |
| Domaltma pozisyonunda çok kötü olduğum için özür dilerim. | Open Subtitles | مرحباّ أنا آسف أنا سيء جدا في وضعية الكلب |
| - Oturma pozisyonunda yüz ileriye doğru gözler kapalı, kollar yanlarda gevşek bir halde dışsal bir uyarıcıya karşı zihninin berraklaşmasına izin ver. | Open Subtitles | - توجهي للأمام في وضعية الجلوس العيون مغلقة والايدي مسترخية برفق بجانبك, اتركي ذهنك يصفي نفسه |
| - Misyoner pozisyonunda mı yapıyorsunuz? | Open Subtitles | -هل تقومون بممارسة وضعية التبشير؟ |
| Köpek pozisyonunda yapardım mesela. | Open Subtitles | وضعية الكلب على سبيل المثال |
| İkisi de bu dua pozisyonunda bırakılmış. | Open Subtitles | كلاهما تركوا في وضعية الصلاة |
| Bölgemizde bir başka kadının daha yönetici pozisyonunda olduğunu görmek çok güzel. | Open Subtitles | سعيدة لوجود أمرأة أخرى تأخذ منصب إداري في المنطقة |
| Doktora eğitimim için Washington, DC'deydim, Dünya Bankası Afrika Bölgesi bölümünde bir danışmanlık pozisyonunda işe girdim. | TED | كنت في واشنطن عاصمة الولايات المتحدة الأمريكية أدرسُ للحصول على شهادة الدكتوراة، وحصلتُ على منصب استشاري في البنك الدولي التابع لمنطقة أفريقيا. |
| Bildiğin gibi yardımcı yönetici pozisyonunda açıklık var. | Open Subtitles | كما تعرف فإن هناك منصب مدير مساعد خال |
| bölüm başkanı pozisyonunda olmak senin için nasıl bir şey? | Open Subtitles | كيف يبدو الامر لك مع منصب كرسي القسم؟ |
| Evet, gördüğün gibi lider pozisyonunda Hugo var yani durum harika. | Open Subtitles | أجل، وكما .. كما يمكنك أن ترى.. فإن لـ(هيوغو) هنا منصب القيادة.. |
| Onu misyoner pozisyonunda söyledim! | Open Subtitles | c.arabicrlm; قلت ذلك في الوضعية "التبشيرية"! /c.arabic |
| Misyoner pozisyonunda mı? | Open Subtitles | هل كانت الوضعية العلوية؟ |