| Aaron programlamayı hep büyü gibi gördü, normal insanların yapamayacağı şeyleri yapmaktı. | Open Subtitles | هارون رأى دوما البرمجة على أنّها سحر و أنَّ من يستطيع البرمجة يمكنه إنجاز أشياء لا يمكن للناس العاديين إنجازها |
| Sadece programlamayı değil, moda kelimeleri, kültürü... | Open Subtitles | ليس فقط أمور البرمجة ولكن التعبيرات الطنانة |
| Ben programlamayı 1966'da 15 yaşındayken öğrendim-- bu fotoğraf çekildikten sadece bir kaç ay sonra. | TED | حسناً، تعلمّت البرمجة بدءاً في العام 1966 عندما كان عمري 15 سنة -- بعد بضعة شهور من التقاط هذه الصورة. |
| Eğer genlerimizi programlayabiliyorsak yani genetik tarihimizin kölesi değilsek bu programlamayı geri çevirebilir miyiz? | TED | إذًا إن تمكنا من برمجة الجينات، إن لم نكن مجرد عبيد لتاريخ جيناتنا، التي قد تكون تمت برمجتها، هل نستطيع إلغاء برمجتها؟ |
| Duyu-dil programlamayı kullanarak düşünce kalıplarını değiştiriyorum. | Open Subtitles | أنا أستعمل برمجة عصبيّة لتعديل أنماط فكرك |
| Evet, oyuncuların beyinlerini oyunun mantığına uyarlıyor ama sonradan tetiklenen belleksel bir geri dönüş programlamayı başardım. | Open Subtitles | بلى، إنها تهيئ عقول اللاعبين ليواكب آلية منطق اللعبة لكنني قمت ببرمجة تعيد الذاكرة |
| - Ve görünüşe göre yeniden programlamayı. | Open Subtitles | -وكما يبدوا اعادة برمجته ايضاً |
| Fakat bence burada gerçekten heyecan verici olan şey bunun bize programlamayı demokratikleştirme şansı vermesidir. | TED | لكني أعتقد حاليا أن أكثر ما يمكن أن يثير الإهتمام في هذا الشأن هو أن هذا يمنحنا إمكانية إضفاء طابع ديمقراطي على البرمجة. |
| Aaron, programlamayı büyü gibi görürdü. | Open Subtitles | كان هارون يرى البرمجة كالسّحر |
| programlamayı tamamladım. | Open Subtitles | لقد أنجزت إعادة البرمجة |
| programlamayı değiştirmek istiyorsanız bunu Vincent'a yaptırmak zorundasınız. | Open Subtitles | إذا كنت ترغب في تغيير البرمجة سيكون عليك إحضار (فينسنت) للقيام بذلك |
| Onu programlamayı yarılamıştım ve sen çıkageldin. | Open Subtitles | كنت منهمكاً في البرمجة... عندما ظهرت. |
| O konuda uğraşıyoruz, ama dışarıdaki devada paradoks yüzünden sıçramayı programlamayı çok zor hale getiriyor. | Open Subtitles | نحن نعمل على الأمر، لكنالمفارقةالزمنيةالكبيرةهذه.. تجعل برمجة قفزتك صعبةً للغاية. |
| Senin kapatma kodunu tekrar ayarlamayı denedik, ...nanitleri kendilerini kapatmaları için programlamayı denedik. | Open Subtitles | لقد حاولنا إعادة تشكيل رموز التوقيف السفلي, حاولنا برمجة (النانيتس) لجعلهم يغلقون أنفسهم. |
| Işık kutusunu yeniden programlamayı başardım. | Open Subtitles | كما استطعت أن أعيد برمجة علبة المصابيح. |
| Evet, oyuncuların beyinlerini oyunun mantığına uyarlıyor ama sonradan tetiklenen belleksel bir geri dönüş programlamayı başardım. | Open Subtitles | -بلى، إنها تهيئ عقول اللاعبين ليواكب آلية منطق اللعبة لكنني قمت ببرمجة تعيد الذاكرة |
| - Ayrıca onu programlamayı da biliyorum. | Open Subtitles | -واعلم كيفية برمجته |