| Bu Quetesh'in ben ona konukçuyken hükmettiği pekçok gezegenden biriydi. | Open Subtitles | كان هذا أحد كواكب عديدة حكمتها (كاتيش) بينما كنت مستضيفتها |
| Ama farkettim ki Quetesh'in çöküş haberleri bu küçük madenci gezegenine ulaşmamıştı. | Open Subtitles | لحسن الحظ، اكتشفت أن نبأ انهيار (كاتيش).. لم يصل كوكب التنجيم هذا |
| Özür dilerim, ama Quetesh'in aleyhine ben buradayken konuşmasına izin veremem. | Open Subtitles | أن آسف، ولكني لن أسمح له بالتحدث عن (كاتيش) بهذا الشكل |
| Yüce tanrı Quetesh böyle bir ihanete asla izin vermez. | Open Subtitles | الإلهة (كاتيش) الكريمة لن تسمح بمثل هذا الخداع |
| - Biliyorum. Merhametli güzel Quetesh, acı ona. | Open Subtitles | (كاتيش) الجميلة والرحيمة، ارحميه {\pos(192,210)} |
| Quetesh birkaç yıl önce bu süreci başlattı. | Open Subtitles | وضعت (كاتيش) هذه العملية قبل سنوات عديدة |
| İki sunum da yapıldıktan sonra sahte tanrı Quetesh'e ne yapılacağına hep birlikte karar vereceğiz. | Open Subtitles | سنقرر جميعاً ما يجب فعله بالإلهة الزائفة (كاتيش) |
| Bu kötülükleri Quetesh adındaki Goa'uld ortakyaşamı yaptı. | Open Subtitles | كان متكافل ((غؤولد)) يسمى (كاتيش).. هو من ارتكب هذه الفظائع |
| Sana minnettarız Quetesh. | Open Subtitles | هذا بفضلك (كاتيش) {\pos(192,195)} |
| Rahip, Quetesh'in sahte bir tanrı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال الراهب إن (كاتيش) هي آلهة زائفة |
| Quetesh'in affedici olduğuna minnettar ol ve dua et de, rahibi yalanları için dize getirdiğinde sana da aynı şeyi yapmasın. | Open Subtitles | يجدر بك أن تكون شاكراً لأن (كاتيش) رحيمة.. وتصلي أنها عندما تذبح الراهب على أكاذيبه الخبيثة.. فإنها لن تفعل الشيء نفسه لك |
| Bunlar tanrımız Quetesh'in silahları. | Open Subtitles | هذه أسلحة آلهتنا (كاتيش) |
| Quetesh'le tanışmadın. | Open Subtitles | لم تقلق (كاتيش) من قبل |
| - Yaşasın Quetesh! | Open Subtitles | -المجد لـ(كاتيش )! |