| Dedi ki, "Dave, röntgen filmlerini inceledim evdeki bilgisayarın ekranında." Dedi ki, "Omzun iyileşiyor, | TED | قال لي " داف لقد رأيت الأشعة السينية على شاشة الكومبيوتر فى منزلي ". ثم قال " كتفك سيكون بخير ، |
| röntgen filmlerini incelemesi için verdiğimde Clark farketmiş. | Open Subtitles | عثر عليه (كلارك) عندما أعطيته الأشعة السينية لتحليلها |
| Lance'in yaralarıyla saldırganın röntgen filmlerini kıyaslıyordum. | Open Subtitles | 210)} كنتُ أقارن الإصابات على (لانس) مع تلك .الموجودة في صور الأشعة السينية للمعتدي |
| Söylemeseler düşünemezdim ya. (Kahkahalar) (Kahkahalar) (Alkışlar) Çünkü, bilirsiniz, bu hastalıkla size gelen tek şey gerçek bir utanç duygusudur. Çünkü dostlarınız "Hadi neren şiş, göster bakalım, röntgen filmlerini göster." derler ve sizin gösterecek bir şeyiniz yoktur. Siz de kendinizden tiksinirsiniz, şöyle düşünürsünüz: "Bombardımana yakalanmadım. Bir kasabada yaşamıyorum." | TED | لأني لم أكن أفكر في ذلك(ضحك) (ضحك) (تصفيق) لأنه، أنتم تعلمون، الشيء الوحيد الذي تحصل عليه مع هذا المرض هذا يأتي مع المجموعة هو حصولك على إحساس الخجل لأن أصدقائك سيقولون "هيا دعينا نشاهد الورم، دعينا نشاهد الأشعة السينية" وبالطبع ليس لديك شيء تجعلهم يشاهدونه إذا أنت تكون مشمئز من نفسك لأنك تفكر "أنت لا تكون مغطى بالسجاد، أنا لا أعيش في مدينة متحضرة" |