| Size söylüyorum, o sesler kimsenin rüyasında bile cesaret edemeyeceği kadar yükseklere ve uzaklara gidiyordu. | Open Subtitles | ويجعل قلبك يتألم كانت هذه الأصوات تحلق عليا وبعيدا كأنه حلم |
| Rüyamda Cartman'ın rüyasında bir otobüste mahsur kaldığımızı, başımızdan geçenleri konuştuğumuzu ama hep yanlış anlattığımızı ve onun annesiyle böcek yediğini gördüm. | Open Subtitles | ثم حلم بأننا نتحدّث عمّا حصل لكن بالشكل الخطأ ثم راح وأمه يأكلان الخنافس |
| Sen insanların kanepelerinde yatıp, uyurken rüyasında tavşan gören köpek gibi seğiren birisin. | Open Subtitles | و أنت تنام على أرائك الناس و ترتعش في نومك ككلب يحلم بأرنب |
| Ama rüyasında ölürse, veba da yayılmaz. | Open Subtitles | ولكن إذا مات في أحلامه سيتوقف وباء الطاعون |
| Bu adam, BJ'in rüyasında gördüğünü iddia ettiği adam. | Open Subtitles | هذا الرجل يدّعي بي جي أن رأى في حلمها. هاري كوكيلي. |
| Hayır hayatım. Dorothy rüyasında oraya gidiyor. | Open Subtitles | لا يا حبيبتي سندريللا ذهبت لمدينة الزمرد في أحلامها |
| Kimse, bunun rüyasında gördüğü tarih olup olmadığını bilmiyor. | Open Subtitles | لا يعلم أحد إن كان هذا هو اليوم الذي رآه في حلمه |
| Anlatılanlara göre,.. ...bunu rüyasında görmüş. | Open Subtitles | حسنا , على مايبدو أن القصة جاءت على ما أظن في حلم |
| Cassandra'nın rüyasında ki yangını, sana olan aşkı olarak gördü hep. | Open Subtitles | رأى النار دائما في حلم كاساندرا كحبّ محترق لك. |
| Kevin'ın rüyasında bağ kurduk çok normaldi. | Open Subtitles | في حلم كيفين كنا على صلة شديدة سوية عادي جدا |
| Bana bunu söyleme çünkü Boris de dün gece beni rüyasında gördüğünü söyledi. | Open Subtitles | لا تستخدم تلك الحيلة معي لأن بوريس حلم بي اليلة الماضية |
| Uyumak istemiyormuş çünkü rüyasında bir sonraki görevde öldüreceği insanları görüyormuş. | Open Subtitles | بأنه لا يريد أن ينام لأنه يحلم بالأشخاص الذين سيقتلهم لاحقاً |
| Bizi rüyasında gören kişi uyandığında ve UTANÇ duyduğunda ne olacak peki? | Open Subtitles | ماذا يحدث للشخص الذي يحلم ويستيقظ وهو يشعر بالخجل؟ |
| Senin gibi bir katilin rüyasında bile göremeyeceği kadar çok derin bir aşk yaşadım. | Open Subtitles | لقد أحببت بعمق قبل ذلك أكثر مما يحلم به قاتل مثلك |
| Eğer bir gün sizin yanınıza gelseydi ve rüyasında sizi ciğerlerine çektiğini ve kanının derinliklerine girdiğinizi söyleseydi, ne düşünürdünüz? | Open Subtitles | ماذا تقولين لو جاءإليكيوماًو.. قال لك [اّنه في أحلامه يمتصّك إلى رئتيه و في تلك النقطة تدخلين في مجرى دمه ؟ |
| Eğer hastaysa normalde rüyada beynin salgılayıp bizi hareketsiz kılan kimyasalların onda salgılanmadığı ve onun rüyasında bilinçsizce hareket ettiği anlamına gelir. | Open Subtitles | إن كان كذلك، فهذا يعني أن دماغه فشل في إطلاق المواد الكيميائية وذلك يشل عادة عضلاتنا عندما نحلم لذا فهو يتصرف وفق أحلامه حتى لو كان واعياً لها |
| rüyasında yaptığın şey için ondan özür dilersen çok yardımın dokunur. | Open Subtitles | من شأنه أن يساعد حقاً إذا قمت بالاعتذار على مافعلته في حلمها |
| rüyasında kafasından kaptığını söylüyor. | Open Subtitles | تقول أنها نزعتها من علي رأسه في حلمها |
| Hamile bir kadın doğmamış çocuğunun yüzünü rüyasında görebilirmiş. | Open Subtitles | سمعتُ ذات مرّة أنّ المرأة الحامل قد ترى وجه جنينها في أحلامها. |
| Kimse bunun rüyasında gördüğü tarih olup olmadığını bilmiyor. | Open Subtitles | لا يعلم أحد إن كان هذا هو اليوم الذي رآه في حلمه |
| Başrahip rüyasında benim yüzümü gördüğünü iddia ettiği için kral oldum. | Open Subtitles | أنا ملك لأن رئيس الدير أدعى إنه رأى وجهي في حُلم. |
| Başkan'ın gece rüyasında ne gördüğünü bilir. | Open Subtitles | إنه يعلم الأحلام التي تراود الرئيس أثناء نومه ليلاً |
| rüyasında ben bir tepedeymişim bunlara bakıyormuşum | Open Subtitles | لقد حلمت بي وأنا وافق على تلة أنظر الى هذه |
| Amerikan rüyasında şansları olduğuna inandırmak için burada bir çok genç kızı ikna ederiz, dedektif. | Open Subtitles | أنا أستقطب الكثير من النساء إلى هنا للحرص على حصولهن فرصة بالحلم الأمريكي |
| Yılanı takan kadın rüyasında seni görecek ve yeteneğin dönecek. | Open Subtitles | المرأة التي ستعتمره ستحلم بك وستعيد إليك موهبتك |