| - Bu iyi, rahatladım. - Bu kötü, daha kötü. | Open Subtitles | ــ هذا جيد, أنا مرتاح ــ هذا أسوأ بكثيرُ أسوأُ |
| Çok rahatladım, çünkü çok tuvaletim geldi ve döndüğümde seni burada bulamam diye çok endişelendim. | Open Subtitles | هذا مريح جداً لأنني بحاجة للذهاب لدورة المياه وكنت قلقة جداً من أن لاتكوني هنا عند عودتي |
| Doğrusu Hogarth'ın bahsettiği şeyin bu olmasından dolayı çok rahatladım. | Open Subtitles | أنا سأعترف . أنا مرتاحة أن هذا ماكان هوجارد يتحدث عنه |
| Ve dürüst olmak gerekirse yasak ilişki yaşamadığın için rahatladım. | Open Subtitles | و لأكون صادقا لقد ارتحت انك لا تحظين بعلاقة غرامية |
| Baya rahatladım. Harikaydı. Ama hallettik, kardeş. | Open Subtitles | راحة عارمـة , لقد كان هذا غريبـاً لكننا تجاوزنا الأمـر , أخي الصغيـر |
| - Hayır, ne demek olduğunu biliyorum. - rahatladım doğrusu. | Open Subtitles | ـ نعم، انا اعرف ما تعنيه ـ حسناً، انا مرتاح |
| Polis bu işi böyle çabuk çözdüğü için çok rahatladım. | Open Subtitles | تهانينا إني مرتاح لكون الشرطة ستحل المشكلة على وجه السرعة |
| Çok rahatladım Gerçekten öleceğimi düşünmüdtüm. | Open Subtitles | أنا مرتاح جداً لقد اعتقدت فعلاً أنّي سأموت |
| Çok rahatladım, çünkü çok tuvaletim geldi ve döndüğümde seni burada bulamam diye çok endişelendim. | Open Subtitles | هذا مريح جداً لأنني بحاجة للذهاب لدورة المياه وكنت قلقة جداً من أن لاتكوني هنا عند عودتي |
| Evet, çok rahatladım. Yine de, bir kez daha düşündüm de başka bir yerde olmayı istemezdim. | Open Subtitles | شكراً هذا مريح بأخذ كل الأمور فى الإعتبار |
| Çok rahatladım çünkü şu lekeye baksanıza bir yani... | Open Subtitles | .تباً، هذا مريح جداً .أنظر الى بقعة الأبط هذه |
| Harika. Sanırım matematikten B alacağım. Çok rahatladım. | Open Subtitles | أعتقد أني ساخذ جيد في الرياضيات، أنا مرتاحة كلياً |
| Tanrı biliyor ya rahatladım. | Open Subtitles | يا إلهي، الله يعلم كم أنا مرتاحة لسماع هذا |
| Kemoterapiye devam edeceği için rahatladım. | Open Subtitles | أنا مرتاحة لأنها ستعود لجلسات العلاج الكيميائي |
| Nasıl rahatladım! Beraber dua ettiği grubun numaraları vardı çantasında. | Open Subtitles | لقد ارتحت, تحتفظ فيها بجميع أرقام المصلين معها |
| Sorunun ben olmadığımı öğrendiğim için rahatladım gibi. | Open Subtitles | انا نوعاً ما ارتحت اني اكتشفت انني لست المشكلة |
| Çok rahatladım. Harika bir haber. Bu yolu mu seçiyorsun? | Open Subtitles | يا لها من راحة هذة اخبار رائعة |
| Ne rahatladım. Tamam, bu sohbet yeterince uzadı. | Open Subtitles | يا له من كلاماً مطمئن حسناً, هذا ليس مخجلاً على الإطلاق |
| rahatladım çünkü bu işin bir gün dönüp dolaşıp başımıza musallat olabileceğini biliyordum. | Open Subtitles | إرتحت لأنّني علمت دائما أنّ هناك فرصة ليعود هذا لمطاردتنا مجددا. |
| Onun iyi olduğunu duyduğumda çok rahatladım. | TED | شعرت بالراحة الشديدة لمعرفة أنه كان بخير. |
| Zero'nun kanı olmadığını bildiğimden, biraz rahatladım. | Open Subtitles | .. لماذا أنا مرتاحه أنّ هذهـ ليست دِمآء زيرو |
| Ne kadar rahatladım. | Open Subtitles | أوه، يا للفَرَج. |
| rahatladım, şimdi inemez miyiz? | Open Subtitles | أنا مسترخي , و لكن ألا نستطيع الهبوط الآن ؟ ؟ |
| Şimdi rahatladım. | Open Subtitles | - هي ليست جلسة استماع لمكارثي. - أوه، لقد أرحتني. |
| Vay canına, şimdi söyleyince daha da rahatladım, Gail. | Open Subtitles | ياللروعة ، فعلاً انني أشعر براحة أكثر عند قولها غيل |
| Homer kurtuldu, sen iyileştin çok rahatladım artık hepimiz normal hayatımıza dönebiliriz. | Open Subtitles | أنا أشعر بالارتياح لسلامة هومر ..ولكونك تعافيت والآن بإمكاننا العودة لوضعنا الطبيعي |
| Takımdaki herkesten daha iyi olmaya çalışmayı bıraktım ve rahatladım. | Open Subtitles | أنتهيت من التدرب لأصبح أفضل من الفريق وقد أخذت راحه فقط |