| "Ama aramayı ve beni rahatsız etmeyi kesmedi. | Open Subtitles | و لكنه لم يتوقف عن الإتصال بي و عن إزعاجي | 
| Tanrı aşkına, gidip yapacak bir şeyler bul. Beni rahatsız etmeyi bırak. | Open Subtitles | كرمي لله، اذهبي وافعلي شيء آخر وكفي عن إزعاجي | 
| Evinde oturan insanları rahatsız etmeyi sevmiyorum. | Open Subtitles | لأنّي لا أُحب مضايقة الناس و هم في منازلهم | 
| -Dil Driscoll. Bu güzel kızı rahatsız etmeyi kesin ve kendi boyunuzda birini seçin. | Open Subtitles | انت دريسكو توقف عن مضايقة الفتاة وتعدى على من يكون بحجمك | 
| Bu Merkezde olamaz. Artık beni rahatsız etmeyi bırak! | Open Subtitles | ربما ليس في هذا القسم ولكن توقفي عن مضايقتي | 
| Akrabalarımı rahatsız etmeyi bırakmanı söylemek için aradım. | Open Subtitles | انا اتصل من اجل ان اخبرك ان تتوقف عن ازعاج اقربائي وداعا | 
| rahatsız etmeyi bırak ve dışarıda konuş. | Open Subtitles | توقف عن إزعاجنا و رد علي مكالمتك في الخارج | 
| Kızı rahatsız etmeyi kes! | Open Subtitles | توقف عن إزعاجها | 
| Bay Sir Trenton, efendim, biz bu herifin bizi rahatsız etmeyi kesmesi için uğraşıyorduk ama rahatsız etmeyi... | Open Subtitles | سير ترينتون سيدى كنا نحاول ان نجعله يكف عن مضايقتنا -ولكنه لا يريد -رفشود | 
| Kurşun geçirmez yelek giyseydim ve altını marshmallowla doldursaydım. Yine de hayır derdim. Beni rahatsız etmeyi bırakın. | Open Subtitles | -أنا أقول لا وتوقف عن إزعاجي ولكن الاولاد يبدون محقين | 
| Benim de "Beni rahatsız etmeyi bırak" adında bir amcam var. | Open Subtitles | هذا مضحك جداً لدي عم يدعى, " توقفي عن إزعاجي" | 
| Keşke annem beni rahatsız etmeyi bıraksa! | Open Subtitles | أتمنى أن تتوقّف أمي عن إزعاجي. | 
| Komiser, Grace'i rahatsız etmeyi bırakman gerektiğini sana çok açık olarak anlattığımı sanıyordum. | Open Subtitles | أعتقد أنني كنت واضح جداً " أن تتوقف عن مضايقة " جريس | 
| Adamı sürekli geçmişiyle ilgili rahatsız etmeyi keser misin? | Open Subtitles | ألا تتوقفي عن مضايقة الرجل حول ماضيه | 
| Adamı sürekli geçmişiyle ilgili rahatsız etmeyi keser misin? | Open Subtitles | ألا تتوقفي عن مضايقة الرجل حول ماضيه | 
| Sorunlarınla kendin başa çık ve beni rahatsız etmeyi bırak. | Open Subtitles | وتعاملي مع مشاكلكِ بنفسكِ وتوقفي عن مضايقتي | 
| Rica ederim. Yine de beni rahatsız etmeyi bırak. | Open Subtitles | على الرحب، رغم ذلك، أريد منك التوقّف عن مضايقتي | 
| Arkadaşımı rahatsız etmeyi kes, olur mu lütfen? | Open Subtitles | كلا - توقف عن ازعاج صديقي، هل يمكنك هذا؟ - | 
| Normal boyutlardaki bu hatunu deniz fenerine götür ona âşık ol ve bizleri salak aşk hayatı mevzularınla rahatsız etmeyi bırak. | Open Subtitles | لتقع في غرامها, وتكف عن إزعاجنا بمشاكلك العاطفية الغبية | 
| Onu rahatsız etmeyi kes. | Open Subtitles | توقف عن إزعاجها | 
| Bizi rahatsız etmeyi bırak. | Open Subtitles | ...قف عن مضايقتنا | 
| İnsanları rahatsız etmeyi bırak. Otobüstekileri uyandırdın. | Open Subtitles | توقف عن إزعاج القوم ، أنت تُوقظ جميع ركاب الحافلة |