| Cezbedici ve eğlenceli görünüyor ama sanırım ben bu teklifi reddedeceğim. | Open Subtitles | يبدو ذلك مغرياً و مسلياً للغاية ، لكن أعتقد بأنني سأرفض |
| Sanırım, seni seviyorum. Sanırım, Edward'ı tekrar reddedeceğim. | Open Subtitles | اعتقد اني احبك و اعتقد اني سأرفض طلب ادوارد |
| Sakınma emirini reddedeceğim çünkü ortada sakınacak bir şey yok. | Open Subtitles | سوف أرفض أمر الاحتفاظ بالأدلة لأنه لا يوجد شيء كي يُحفظ |
| Sanırım bu sene sefil olmayı reddedeceğim. | Open Subtitles | أتعلم، أظن أنني أرفض أن يكون هذا العام بائس. |
| Eric, bunu söylediğimi reddedeceğim ama hayır, değil. | Open Subtitles | سأنكر إخبارك هذا، لكن لا، إنّه غير محتشم |
| Başaramazsan, senin varlığın ve vahşi suçlamaların konusunda bilgim olduğunu reddedeceğim. | Open Subtitles | افشل ، وأعدك بأنني سأنكر معرفتي لك تماماً ولإتهاماتك الغريبة |
| Yeniden reddedeceğim bir uzlaşma. Hayatımın o kısmı bitti. | Open Subtitles | ونظام سأرفضه مجددًا، ذلك الجزء من حياتي انتهى. |
| Sanırım, yaptığınız başlı başına abes olduğu için reddedeceğim. | Open Subtitles | سأرفض هذا الاعتراض على أساس سخافته فقط بإمكانك الإجابة على هذا السؤال |
| Vicdanın sana ne söylemen gerektiğini söylerse. Sanırım bunu reddedeceğim. | Open Subtitles | ما يرشدك ضميرك إلى قوله أعتقد أنني سأرفض |
| Benden nefret ederlerken bile onlardan nefret etmeyi reddedeceğim. | TED | سأرفض أن أكرههم حتى عندما يكرهوني. |
| reddedeceğim fakat kafanıza gelmekte olan büyük boy Monty Python ölçüsünde botlara hazırlıklı olun Bay Lester, | Open Subtitles | سأرفض الاعتراض، ولكن... كن مستعدًا لتلقي ضربة موجعة على رأسك يا سيد ليستر |
| Evet, "görevi suistimal ile hak kaybetme"yi savunacaksa, ...ben de itirazınızı reddedeceğim, çünkü hukuk konusunda o haklı. | Open Subtitles | ثم سأرفض إعتراضك لأنها محقة في القانون |
| İş teklifini reddedeceğim, bir bebeğimiz olsun. | Open Subtitles | سأرفض عرض الوظيفة، دعينا نحظى بطفل |
| Ben sana bilim hakkında sorular sorarım ve evlenme teklif edersen söz veriyorum reddedeceğim. | Open Subtitles | سأسألك بعض الأسئلة عن العلم، وإذا تقدمت بالزواج لي، أعدك بأن أرفض |
| İzin belgen yoksa davetinizi kibarca reddedeceğim. | Open Subtitles | إلا إذا كنت قد حصلت على مذكرة أنا أرفض هذه الدعوة بأدب |
| Bayan Skouris,eğer bana NTAC'de bir yatak öneriyorsanız, korkarım ki reddedeceğim. | Open Subtitles | آنسه " سكوريس " اذا كنتِ تعرضي علي فراش في الأمن الداخلي فأنا آسف , يجب أن أرفض |
| "reddedeceğim" demen bekleniyor. | Open Subtitles | من المفترض أن تقولي : سوف أرفض |
| İşte bunu arkadaşlarıma söylemeyi reddedeceğim. | Open Subtitles | الآن, اتعلمين, سأنكر قول هذا لأصدقائي |
| - Sorarlarsa da reddedeceğim. | Open Subtitles | ولو سألوني، سأنكر |
| Lee'nin her diyeceğini koşulsuz olarak reddedeceğim. | Open Subtitles | سأنكر بشكل قاطع كل ما يقوله (لي). |
| - Teklifi reddedeceğim. | Open Subtitles | سأرفضه ماذا؟ |