| Şimdi, Gail, şu anda, rehineler Helsinki Sendromunun ilk belirtilerini gösteriyor olabilirler. | Open Subtitles | في هذا الوقتِ الرهائن يَجِبُ أَنْ يُمْرّوا بالمراحل المبكّرة مِنْ متلازمةِ هِلسنكي |
| İkimize karşılık tüm rehineler pek adil görünmüyor, değil mi? | Open Subtitles | إثنان منّا مقابل الرهائن جميعاً، لا أظن أن ذلك عادلاً |
| Görgü tanıklarına göre silahlı bir adam ve rehineler varmış. | Open Subtitles | الشهود يقولون بأنه رجل واحد تحصن بالأسلحة النارية مع الرهائن |
| Fail silahlı. Elinde rehine olabilir. Tekrar ediyorum, rehineler olabilir. | Open Subtitles | عملية سرقة و احتمال وجود رهائن أكرر احتمال وجود رهائن |
| Bir numara çevirirsen adamı öldürürüm, elimde başka rehineler var. | Open Subtitles | إذا حاولت العبث معي، سأقتله وسيزال لديّ العديد مِن الرهائن. |
| Biri dışında tüm rehineler serbest. Anlaşmanın bana düşen kısmını yaptım. | Open Subtitles | هذه جميع الرهائن اطلقت سراحها ماعدا واحد ابقيته لكي انهي صفقتي |
| Onun koşulları belirlemesine izin verirseniz rehineler sonuçta ölecektir. | Open Subtitles | .. لوسمحتهلهأنيتخطي الظروف. الرهائن ستموت في نهاية الأمر. |
| rehineler hala Doğu Nehri'nin 76 metre üzerinde bir teleferikte bulunuyorlar. | Open Subtitles | لا تزال الرهائن محتجزة علي ارتفاع أكثر من 250 قدم فوق النهر الشرقي في عربة |
| Göz yaşartıcı gaz, rehineler, bu işi yapacak seninle ya da sensiz yapacak. | Open Subtitles | غاز الاعصاب , الرهائن , والان يريد ان يقوم بذلك سوف يفعلها بك او بدونك |
| Bütün rehineler Beyrut'ta, hepsini öldürürler. | Open Subtitles | جميع الرهائن في بيروت، سوف سقتلونهم كلهم |
| Devrimci kardeşlerimiz özgürlüklerine kavuştuklarında, bu binadaki rehineler, çatıya götürülecek ve helikopterlerde bize | Open Subtitles | عندما يكون هؤلاء الاخوة والأخوات الثوريينِ أحرار ستأخذ الرهائن في هذه البنايةِ إلى السقفِ وَيُرافقونَنا في المروحياتِ |
| Daha önce öyle olaylar yaşadık ki, rehineler kurtulduktan sonra, kendilerini rehin alanlara sarılmışlardı. | Open Subtitles | لدينا مكان وجود الرهائن يعتنقون الأسر بعد إطلاقِ سراحهم |
| ...fakat en azından rehineler işin tam ortasında değiller. | Open Subtitles | لكن المهم ان الحقيقة ليست من بين الرهائن |
| Bildiğiniz gibi, rehineler artık emniyette. | Open Subtitles | انا مطمئن الآن الى ان الرهائن اصبحوا في أمان |
| rehineler için battaniye ve yiyecek istiyorum. | Open Subtitles | وأيضاً أحتاج إلى طعام وملائات من أجل الرهائن. |
| Radyodan bahset. rehineler için elimden geleni yapayım. | Open Subtitles | قل لنا اكثر عن المذياع وسأرى مايمكنني فعله حول الرهائن |
| Uçaktaki yolcular rehin alındı. Uçakta rehineler var! | Open Subtitles | الركاب الذين فى الطائر رهائن هؤلاء الركاب رهائن |
| Kurtaracağınız rehineler arasında çiçek salgını var. İşte geldik. | Open Subtitles | إذا كنا نريد عملية إنقاذ رهائن فهذا هو المكان المناسب |
| Sen de elimde rehineler olduğunu ve eğer göz yaşı bombası kullanıp adamlarını içeriye yollarsan, onları öldüreceğimi bil. | Open Subtitles | أنت تعلم أنك محاصر لابد أن تعلم أن لدي رهائن وسأقتلهم |
| Hava limanında ağır çatışmalar oldu ama bir şekilde rehineler... kurtarıldı. | Open Subtitles | عندما توقف اطلاق النار بعد منتصف الليل لقد كانت هناك معركة فظيعة في المطارِ، لكن الرهائنَ لكن الرهينة او الرهائن في مكان امن الان |
| rehineler hakkında bildiğin her şeyi anlatmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تخبرني كل ما تعلمه عن الرهينتين |
| İranlı rehineler kurtarıldığında bile beleş bira vermemiştin. | Open Subtitles | أنت لم تقدم بيرة مجانية حتى للرهائن الإيرانية |
| Elinde rehineler var. | Open Subtitles | دلوقتي انت عندك رهاين |
| Fakat görünüşe göre saldırganlardan bazıları hala rehineler ile birlikte. | Open Subtitles | يبدو أن البعض منهم لا يزال في الداخل يحتفظ بالرهائن |
| Burda olduğunuza memnun oldum. rehineler taşınıyor. | Open Subtitles | أنا مسرور بأنك هنا سمعنا أنهم سينقلون الأسرى |
| Ben de rehineler kilitli mi diye kontrol etmeye döndüm. | Open Subtitles | وعدتُ لكي أتأكدَ بأنَّ الرهائنَ مُغلقٌ عليهم بحكمة |
| - İşiniz bitti. - Halk bizi seyrediyor. - Silahları var, rehineler var! | Open Subtitles | أنت من سينتهي أمره , لديهم أسلحة ومتفجرات ورهائن |
| Zaman geçtikçe, rehineler onları tutan kişiyle bağ kurarlar. | Open Subtitles | مع مرور الوقت، يتجاسر الرّهائن على محتجزهم |
| O zaman rehine misiniz? Çünkü rehineler aldıklarını biliyoruz. | Open Subtitles | أنت رهينة إذاً، لأننا نملك تقاريراً تقول بأنهم يمسكون برهائن أيضاً |
| Eğer kadının doğum sancısı başlarsa, otobüsü yerle bir ederler ve rehineler de gider. | Open Subtitles | إذا دخلت تلكَ المرأة المخاض، ستعصف بالحافلة، |