| Bir Çinliye Çin restoranının yerini sormak yasak mı? | Open Subtitles | ألا يُسمح لي بسؤال شخص صيني عن مكان مطعم صيني؟ |
| Bazı hesaplar yaptım. restoranının büyüklüğünü düşünürsek, çocuk..kaçmış olabilir. | Open Subtitles | قمت ببعض الحسابات، المصنع أمام مطعم سوشي |
| Eğer beni gerçekten anladıysan, hala bir keçi yemeği ile uğraşırken... beni Hint restoranının ortasında öpmemen... gerektiğini bilirdin. | Open Subtitles | لوأنكفهمتنيحقاً, لكنت ستعرف ألا تقبلني في منتصف مطعم هندي بينما احاول توطيد علاقتنا |
| Ama restoranının yandığını söyledi ve bunu söylerken kilisedeydik. | Open Subtitles | لكنه قال بأن مطعمه قد أحترق و كنا واقفين في الكنيسة |
| Aynı Japon restoranının... önünde ki plastik suşi gibidir onlar. | Open Subtitles | إنّهم تشبه السوشي البلاستيكي المقابل للمطعم الياباني |
| Hangi cesaretle başka birinin deniz ürünleri restoranının önünde balık satmaya kalkıyorsun? | Open Subtitles | أتحاولين بيع السمك أمام مطعم شخص آخر للمأكولات البحرية؟ |
| Bu mesleğe 40 senemi verdikten sonra gerçek aşkla, dere kenarındaki bir yatak bazasında bir pizza restoranının bowling takımıyla yatmak arasındaki farkı öğrendim. | Open Subtitles | تعلم بعد 40 سنة من وقتي في العمل تعلمت الفرق بين الحب الحقيقي ومضاجعة جميع فريق البولينغ في مطعم بيتزا |
| Resmen "Le Grand Large" restoranının müşterek sahibi, ama gece kulüplerinde boy gösterip eğlenmeyi yeğler. ...eğlenmeyi yeğler. | Open Subtitles | إنّه شريكٌ في مطعم ليجارند لارج وأيضاً هو يحبّ التسكع في النوادي الليلية |
| En son da cesedin kalan parçalarını otelin restoranının arkasına atıyorlar. | Open Subtitles | بعد ذلك يرمون الاجزاء المتبقية من الجسم خارج مطعم الفندق في براميل |
| Vasat bir Çin restoranının altındaki gizli bir laboratuvarda çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا اعمل في مختبر سري تحت مطعم صيني متواضع |
| Kalıntılarını bir çin restoranının arkasındaki... çöp bidonuna nazikçe yerleştirdim. | Open Subtitles | وضعترفاتهبلطف داخل سلة مهملات وراء مطعم صيني |
| Ve Fantazi Romantik restoranının numarasını bul. Hey, baksana. | Open Subtitles | الأبيض وابحث لي به عن رقم هاتف مطعم اسمه "خيال ورومانسية" |
| Onu bir Fransız restoranının önünden aldım. | Open Subtitles | أركبتها سيارتي بالقرب من مطعم الفرنسي |
| Bir sürücü bana diyordu ki Fransa sahiline gitmek için bir araba kiralamak istiyor ve araba sahibi de arabasını veriyor ve diyor ki; "Biliyor musun, uçurumların olduğu yer burası ve bütün sahiller burada ve bu en güzel sahil, ve bu da en iyi balık restoranının olduğu yer." | TED | سائق كان يخبرني أنه ذهب لتأجير سيارة ليذهب نحو سواحل فرنسا والمالك أعطاها لهم, وقال: "أتعرف ماذا, هنا يوجد المنحدر, وهنا جميع الشواطئ, وهذا هو شاطئي المفضل, وهنا حيث يوجد أفضل مطعم أسماك ". |
| Bir suşi restoranının üstü. | Open Subtitles | إنه أعلى مطعم السوشي |
| Fei'nin restoranının sipariş servisi. | Open Subtitles | خدمة توصيل مطعم في المكرونة |
| Ray, Antrem'in restoranının işini baltaladığını söyledi. | Open Subtitles | يقول راي بأن مطعم "أنتريم" يقتل عملك |
| Ben Turtle, Vince"in arkadaşı ve Los Angeles'ın ilerideki en iyi İtalyan restoranının sahibiyim. | Open Subtitles | (تورتل)، صديق، مالك مستقبلي لأفضل مطعم إيطالي في (لوس أنجلس) |
| Polonya restoranının arka kısmında kumar oynatırdı. | Open Subtitles | كان يدير قماراً خلف مطعمه الأيرلندي. |
| Montgomery Reece, seni restoranının yeniden açılışına davet ediyor. | Open Subtitles | مونتغمري ريس) يدعوك للعشاء) بمناسبة إعادة إفتتاح مطعمه. |
| Yeni Arjantin restoranının açılış gecesi! | Open Subtitles | ليلة الأفتتاح للمطعم الأرجنتينى الجديد . |
| Quahog'un gelecekteki en yeni İtalyan restoranının yeri. | Open Subtitles | المكان المستقبلي للمطعم الايطالي بكوهاج |