| Ve bu zamana dek, risin saldırıları oldukça az ve mikroskop altında. | Open Subtitles | و لحد الآن هجمات الريسين كانت محدودة من حيث الحجم و الحيز المكاني لكن إن كان لقاح الريسين |
| Evet, gerçekten de eşsiz bir seçim, kabinlerde risin olduğu haberleriyle daha da eşsiz bir hâl aldı. | Open Subtitles | إنها انتخابات فريدة من نوعها تزداد غرابة أكثر فأكثر الآن وقد تعرضت الانتخابات بالتهديد بإستخدام الريسين |
| Evinde risin imalatına dair kanıtlar ve seçim merkezi listesi bulduk. | Open Subtitles | في منزله، وجدنا دليل على إنتاج الريسين وقائمة مراكز الاقتراع في جميع أنحاء البلاد |
| Adli tıp uzmanı zehrin "risin" olduğunu söylüyor. - Kurban, yemiş ya da içmiş olabilir. | Open Subtitles | أخبرنا الطبي الشرعي بإحتمالية كون السم المستخدم هو الرايسين |
| İyi bir aşçısın. Keneotu tohumundan "risin" yapmak... - ...zor olmasa gerek. | Open Subtitles | أنتِ طاهية بارعة، إعداد سم الرايسين من بذور الخردل لن يكون صعباً، أليس كذلك؟ |
| risin şerit ile Kim'le el sıkışacaksınız. | Open Subtitles | بهذا , a transdermal متأخر وقت شريط رايسين. |
| Meğer adama risin topu enjekte edilmiş. | Open Subtitles | في الواقع، تمّ حقنه بكرية مليئة بالـ "ريسين" |
| risin yüzünden değildi. İnci çiçeği yüzünden. | Open Subtitles | لم يكن الريسين فقد كان زنبق الوادي |
| Sadece risin aşısı ekibi içeri girebiliyor. | Open Subtitles | فقط فريق عمل لقاح الريسين يمكنه الدخول |
| risin olayında bir şüpheli varmış. | Open Subtitles | وجدوا أحد المشتبه بهم في قضية الريسين |
| Başka risin yokmuş. | Open Subtitles | اكتشفوا أنه لا يوجد مزيد من الريسين |
| risin veya seron gazı gibi. | Open Subtitles | سم الريسين, غاز سيرون؟ |
| - risin zehirlenmesi. | Open Subtitles | إنه قد مات تسمسم الريسين |
| risin! Biri ona risini verdiği için ölüyor! | Open Subtitles | (الريسين) إنه يحتضر لأن هناك أحد أعطاه إياه. |
| Adli tıp uzmanı zehrin "risin" olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | أخبرنا الطبي الشرعي بإحتمالية كون السم المستخدم هو الرايسين |
| İyi bir aşçısın. Keneotu tohumundan "risin" yapmak... - ...zor olmasa gerek. | Open Subtitles | أنتِ طاهية بارعة، إعداد سم الرايسين من بذور الخردل لن يكون صعباً، أليس كذلك؟ |
| FBI bu risin olayini araştirmak için gelecek... | Open Subtitles | كما تعلم، الشرطة الفيدرالية ،"سيعودون لمسألة "الرايسين |
| Brock zehirlenmiş olabilir. "risin" denen bir madde var. | Open Subtitles | أعتقد بأن (بروك) ربما ."قد تسمّم بمادة تدعى "رايسين |
| Evet, risin epey etkili bir zehirdir. | Open Subtitles | نعم، "رايسين" بلا ريب مادّة خطيرة. |
| - risin. Vay canina. | Open Subtitles | رايسين" ياللروعة. |
| "risin" denen bir madde var. | Open Subtitles | هناك مواد ، تدعى (ريسين) |
| 70'lerde risin, Bulgar bir gazeteciyi öldürmek için kullanılmıştı. | Open Subtitles | رجعةً إلى أواخر السبعينات تم إستعمال الـ(رايسن) في إغتيال صحفي بلغاري |