| Ritalin ve kısırlık ilaçları bir yaramazlık planladılar diyelim. | Open Subtitles | فلنقل أن الريتالين و أدوية الخصوبة خططا لمؤامرة |
| Pelin otu, şeytanelması. O kadar Ritalin ya da şeytanelması alsa bahsederdi herhalde. | Open Subtitles | مقدار عشبة جيمسون أو الريتالين الذي عليه تناوله يبدو أنّه بالقدر الذي كان ليذكره |
| Önceleri bana verdiğin Ritalin'den daha iyi. | Open Subtitles | افضل من الريتالين الذي اعتدت على وصفه لي |
| Ne yapıyoruz peki? Onlara Ritalin verip “Girişimci olma. | TED | ما نفعله هو أن نعطيهم دواء ريتالين ونقول: لا تكن من نوعية رجال الاعمال المستقلين |
| Jim Barksdale’in üçünde de var bu hastalık ve bu adamlar Netscape’i kurdular. Onlara Ritalin verildiğini düşünsenize. Netscape diye bir şey olmayacaktı, değil mi? | TED | وجيم باركسدال مصابون به انهم الذين صنعوا " نيت سكيب " تصوروا لم تم اعطاهم دواء " ريتالين " هل كنا سنحصل على ذلك المنتج |
| Sence Len Ritalin filan mı almış? | Open Subtitles | هل تعتقدين أن لين كان طفلا مريضا ؟ |
| - Vücudunda, zehirleyici miktarda Ritalin vardı. | Open Subtitles | كان لديها مستويات سامة من الريتالين في جسمها |
| Ritalin. Uyuşturucu suçu da oldukça berbat durur. | Open Subtitles | الريتالين جريمة المخدرات تبدو مخيفةً جداً جداً |
| Ritalin'i nereden aldığını öğrenmeliyim, Ashley. | Open Subtitles | أريد أن أعرف من أين حصلتي على الريتالين يا آشلي |
| Jane, katil her kimse Ritalin aldığını bilen biriymiş. | Open Subtitles | انظري يا جاين أياً كان من فعل هذا فهو كان يعرف أنها تأخذ الريتالين |
| Dur biraz. Ritalin kullandığını nereden biliyor olabilir ki? | Open Subtitles | نعم ، و لكن أنتظر كيف له أن يعرف أنها أخذت الريتالين ؟ |
| - Sanırım cinayet nedenini bulduk. - Jane, burada Ritalin var. Korsak'tan. | Open Subtitles | أعتقد أننا وجدنا للتو الدافع جاين ، الريتالين موجود هنا انه كورساك مأمور السجن في حالة تأهب قصوى ، و يبحث عنا |
| Narkolepsi teşhisini biliyordun. Ritalin kullandığını da. | Open Subtitles | كنت على علم بتشخيص حالة الخدار الخاصة بها كنت تعرف أنها كانت تأخذ الريتالين |
| Ne zamandan beri kalp masajı Ritalin dolu şırınga gerektiriyor? | Open Subtitles | منذ متى كان الإنعاش القلبي الرئوي يتطلب حقنة مليئة الريتالين ؟ |
| Kıyafetinde Ritalin ve kan izlerine rastladık. Merhaba, Vince. | Open Subtitles | وجدنا آثار الريتالين و دمها على ملابسك أهلاً مرحباً يا فينس |
| Bir grup Ritalin bağımlısı porno manyağı büyük ihtimalle de psikopat. | Open Subtitles | مجموعة من مدمني "الريتالين" والجنس الذين هم على الأغلب مرضى نفسيين |
| Bu Ritalin kadar etkili olabilir. | TED | ذلك يمكن أن يكون في كفاءة الريتالين. |
| Annemiz son üç haftada üç kutu Ritalin alıyor. Bu takım dosdoğru en üst kata çıkıyor. | Open Subtitles | أخذت الأم ثلاثة زجاجات ريتالين بالثلاثة أسابيع الماضي |
| Bana yalan söyleme. Sizin hepinizde Ritalin vardır. | Open Subtitles | لا تكذبوا علي "كل واحد منكم يملك "ريتالين |
| Ritalin (Bir çeşit sakinleştirici) kullanman gerektiği mi yoksa silah taşıyor olman mı? | Open Subtitles | بأنك يجب أن تكون على "ريتالين" أو أنك تحمل مسدس. |
| Her sabah saat 06.00'da kalkıp, ...çocuklarımdan Ritalin çalıp yeni bir güne başlıyorum. | Open Subtitles | لكن إذن ماذا؟ في كل صباح وفي الساعة السادسة التقط نفسي من تلك الأرضية اسرق بعض" ريتالين" من أولادي، وابدأ اليوم من جديد |
| Sence Len Ritalin filan mı almış? | Open Subtitles | هل تعتقدين أن لين كان طفلا مريضا ؟ |