| Geçen haftaya kadar yaptığım her şey roldü. | Open Subtitles | حتى الأسبوع الفائت وقوعي في غرامك, كان مجرد تمثيل |
| Belki sadece roldü ya da öyle denk geldi bana ama kahvemin tadı Blair'in parfümü gibiydi. | Open Subtitles | ربما النظال كله تمثيل, وربما هي صدفه فقط. أن طعم قهوتي مثل عطرها. |
| Seninleyken yaptığım her şey, birtakım cevaplar almak üzere oynanmış bir roldü. | Open Subtitles | ما تعلمينه ، كل ما فعلته وانا معك كان تمثيل لدراسة استجابة محددة |
| Yani, zaten küçük bir roldü. | Open Subtitles | لقد كان دورا صغيرا للغاية كما تعرفون |
| Erken perde kapatsa bile dikkat çekebilecek bir roldü. | Open Subtitles | نعم حتى إذا لفت خارج البلدةِ هو نوعُ الدور الذي يُصبحُ مُلاحَظاً |
| Ben aslında sadece kötü güreşçi rolünü oynuyordum ve sadece bir roldü. Ben değildim. | Open Subtitles | فقط كنت ألعب بأسلوب المصارع السئ تعلمون, انه فقط دور, انه ليس أنا |
| - Her şeyde iyi geçindiler. - Sadece roldü. | Open Subtitles | يبدون على مايرام مع كل شيء - إنه مجرد تمثيل - |
| Ama bu sadece bir roldü. | Open Subtitles | ولكن كلّ ذلك كان مجرد تمثيل |
| Çok iyi bir roldü. | Open Subtitles | كان ذلك تمثيل جيد |
| New York June'u tamamen bir roldü. | Open Subtitles | نيويورك "جون" كانت مجرد تمثيل |
| Tuhaf bir roldü bu seferki oynadığım. | Open Subtitles | كان هذا دورا غريب ان اللعبه |
| Saçma bir yan roldü. | Open Subtitles | - لقد كان دورا مساعدا رديئا . |
| Hayır, Trudy, bu gerçekten istediğim roldü. | Open Subtitles | لا يا ترودي هذا الدور الذي أردته بالفعل |
| Oynadığım bir roldü. | Open Subtitles | كان الدور الذي لعبته. |
| Ben aslında sadece kötü güreşçi rolünü oynuyordum ve sadece bir roldü. Ben değildim. | Open Subtitles | فقط كنت ألعب بأسلوب المصارع السئ تعلمون, انه فقط دور, انه ليس أنا |