| Biraz eski çek, biraz bant..., biraz oje sökücü ve işin içindesiniz. | Open Subtitles | بعض الشيكات القديمة، لفة من شريط أسكتلندي، بعضا من مزيل طلاء الأظافر، وتصبح في هذه المهنة |
| oje sökücü daha çok acetondur, ki mürekkebi çözer. | Open Subtitles | مزيل طلاء الأظافر في الغالب عبارة عن أسيتون الذي يمسح الحبر |
| Sadece sizden biraz daha şey öğrenmek istiyorum, Hayat sökücü. | Open Subtitles | أريد التعلّم أكثر فحسب منك، يا "خاطف الحياة". |
| Acımasız, Duygusuz, Demir Eller, Hayat sökücü. | Open Subtitles | (الدمّ البارد)، (القاسية)، (الأيدي الحديدية)، (خاطف الحياة). |
| Sen ve ben Tırnak sökücü hakkında konuşacağız. | Open Subtitles | أنت وأنا سنتحدث عن قاطع الاصابع |
| Tırnak sökücü hakkında bilgi istiyorum. | Open Subtitles | أنا أريد أن أعرف عن قاطع الاصابع |
| Çok amatörce. Bak, salağın teki buraya tutkal sökücü bırakmış. | Open Subtitles | إنه لا شيء ، وانظر أحدهم ترك مزيل صمغ ملقى هنا |
| Neyse ki piston pernosu sökücü denen bir alet sayesinde her şey kurtarılacak. | Open Subtitles | لكن يمكن إنقاذ كل شيء بآلة تدعى مزيل دبوس المحور |
| Size boya sökücü bulalım. | Open Subtitles | لنعطيكم بعض مزيل الدهان |
| Oje sökücü. | Open Subtitles | مزيل طلاء الأظافر |
| Neyse ki, tamirhanedeki Cyril'de piston pernosu sökücü varmış bu sayede biyel kolunda veya piston yatağının her iki tarafında oluşacak hasarı en aza indirgemiş olacağız. | Open Subtitles | لكن "سيريل" لديه آلة تسمى مزيل دبوس المحور وهي ستقلل الضرر على كريات طرفي ذراع التوصيل أو لا سمح الله، على ذراع التوصيل نفسها |
| Hayat sökücü, gidip sizin için birşeyler yapayım. | Open Subtitles | ماذا عنّي؟ (خاطف الحياة)، سأعود وأصنع لكَ بعضها. |
| Hayat sökücü, | Open Subtitles | (خاطف الحياة)، |
| Hayat sökücü! | Open Subtitles | (خاطف الحياة)! |
| Kaynak makinesi, kilit sökücü, balyoz var. | Open Subtitles | هناك لحام مشعل ، قاطع ومطرقة ضخمة |
| Tırnak sökücü. | Open Subtitles | قاطع الاصابع |