| Bir şey söylemek zorundaydım. Onu kaybediyorduk. | Open Subtitles | كان يجب أن أقول شيئاً فلقد كنّا سنخسره |
| Bir şey söylemek zorundaydım sanki. | Open Subtitles | كان يجب أن أقول شيئاً |
| Arabasına bir şey yapmadığını söylemiştin. söylemek zorundaydım. Böylesi daha iyiydi. | Open Subtitles | ـ قلتِ أنّكِ لم تفعلي أيّ شيء لسيارته ـ كان عليّ قول هذا، الأمر سهل |
| söylemek zorundaydım. | Open Subtitles | حسناً , كان عليّ قول ذلك , أتفهم ما أقصده ؟ |
| Güvenli değildi. Adil de değildi. Bir şey söylemek zorundaydım. | Open Subtitles | لم يكن آمنا، لم يكن عدلا، وكان علي قول شيء. |
| Yalan söylediğim için özür dilerim. söylemek zorundaydım. | Open Subtitles | آسفة أنني كذبت لم يكن لديّ خيار. |
| Biliyorum, biliyorum da vicdanımın rahat etmesi için bunu söylemek zorundaydım. | Open Subtitles | أعلم، أعلم ولكن عليّ أن أقولها من أجل ضميري |
| Bir şey söylemek zorundaydım sanki. | Open Subtitles | كان يجب أن أقول شيئاً |
| Bir şey söylemek zorundaydım sanki. | Open Subtitles | كان يجب أن أقول شيئاً |
| Yeminliydim. Doğruları söylemek zorundaydım, büyük olasılıkla yaptığım en iy şey. | Open Subtitles | لقد أقسمت يجب أن أقول الحقيقة |
| Bunu söylemek zorundaydım. | Open Subtitles | يجب أن أقول هذا |
| Bir şeyler söylemek zorundaydım. | Open Subtitles | كان الأمر كأنك توقفت عن الأمر كان عليّ قول شيء ما |
| - Danny, özür dilerim. Doğruyu söylemek zorundaydım. | Open Subtitles | -يا (داني)، أنا آسفة، كان عليّ قول الحقيقة |
| Bir şeyler söylemek zorundaydım. | Open Subtitles | كان عليّ قول شيء ما |
| İçeri girmek için bunu söylemek zorundaydım. | Open Subtitles | كان علي قول ذلك ليسمح لي بالدخول |
| Hayır, öyle söylemek zorundaydım. | Open Subtitles | كلا، تحتّم علي قول هذا. |
| Yalan söylediğim için özür dilerim. söylemek zorundaydım. | Open Subtitles | آسفة أنني كذبت لم يكن لديّ خيار. |
| Biliyorum, biliyorum da vicdanımın rahat etmesi için bunu söylemek zorundaydım. | Open Subtitles | أعلم، أعلم ولكن عليّ أن أقولها لإراحة ضميري |