| Sana kedin hakkında doğruyu söylemeliydim. Fakat bu güzel bir güveç. | Open Subtitles | و أنه توجب علي إخبارك بأمر قطك مباشرة لكنه طبق جيد |
| Sana hür ve temiz olduğunu söylemeliydim. Her şeyi berbat ettim. | Open Subtitles | كان حريّاً بي إخبارك أنّك كنتَ حرّاً وسجلّك نظيف، لقد أخفقتُ |
| Size söylemeliydim ama siz pusula ve haritayla çok meşguldünüz. | Open Subtitles | كان يجب أن أقول لكنكم كنتم قلقون على الساعة والخريطة |
| - Burada bir.. - Bir yılan! Sana söylemeliydim. | Open Subtitles | ما هذا هناك أنه ثعبان, نسيت, كان علي اخبارك |
| Sanırım bunu size daha en başında söylemeliydim. | Open Subtitles | أعتقد أنه كان ينبغي عليّ أن أخبرك بذلك في المرة الأولى |
| Sana söyleyebilirdim, ve belki de söylemeliydim. | Open Subtitles | كما ترين، كان يمكنني إخبارك و ربما عليّ فعل ذلك. |
| Sana söylemeliydim. Özür dilerim. | Open Subtitles | كان على إخبارك ..و لكن إذا لم ننتهى من الطقوس |
| Sana nişanlı olduğumu söylemeliydim. Biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنه كان يجب على إخبارك بأننى مخطوبة. |
| Sana temiz olduğunu söylemeliydim. | Open Subtitles | كان حريّاً بي إخبارك أنّك كنتَ حرّاً وسجلّك نظيف |
| İlk anladığımda sana söylemeliydim ama o cesareti gösteremedim. | Open Subtitles | , كان يجب علي إخبارك عندما أكتشفت الأمر لكن لم تراودنى الشجاعة |
| Ah, bak, baban hakkındakileri duyduğum zaman sana söylemeliydim. | Open Subtitles | إسمعي، كان يفترض بي إخبارك عما سمعته حول والدك |
| Ben sadece daha iyi olacağını söylemeliydim Ve sonra hepsi bu... | Open Subtitles | كان عليُ أن أقول بأنَك ستكونين بخير و إنه سينتهي كذلَك |
| Birşey söylemeliydim, biri olmalıydım. | Open Subtitles | كان لابد أن أقول شيء ما، أن أكون شخص ما. |
| Evleneceğini biliyordum. Bunu en başından söylemeliydim. | Open Subtitles | لقد كنت أعرف أنك ستتزوج و كان ينبغى أن أقول ذلك من البداية و لكنى |
| Gerçi ben gülüp geçiyorum ama sana bataklık ve evi hakkında insanların uzun süredir, ...iyi şeyler konuşmadıklarını söylemeliydim. | Open Subtitles | اسف , لم يجدر بي اخبارك الناس يتحدثون عن قصص حول المنزل بذلك المتنقع من سنين وانا دائما نوعا ما , بسبب هذا , تعلمين كيف |
| Size daha önce söylemeliydim ama buraya kadar-- | Open Subtitles | كان ينبغى أن أخبرك من قبل لكنى لم أدرك أن |
| Ona bunu her gün söylemeliydim, çünkü her gün mükemmel biriydi. | Open Subtitles | كان علي ان اقول لها كل يوم لأنها كانت امرأة رائعه |
| Size söylemeliydim, söyleyemiyorum çünkü paranın kaynağına baktığımızda, hiçbir şey bulamadık. | Open Subtitles | ,كان يجب عليّ ان اقول لا تسطيع ان اخبركم لان ,عندما كنا نبحث عن مصدر المال لم نتمكن من إيجاده |
| Bu görevi istemediğimi Torres'e söylemeliydim. | Open Subtitles | كان ينبغى أن أخبر توريس أن يلغى هذه المهمة |
| Muhtemelen size daha önceden söylemeliydim. | Open Subtitles | غالباً فانني يجب أن أخبركِ أين التقبنا لأول مرة |
| Sana söylemeliydim. Ona ilaç vermiş ve beraber olmuş oldun. | Open Subtitles | كان علي ان أخبرك هذا أنتِ خدرتيه الآن و ضاجعتيه |
| Size bunu daha önce söylemeliydim ama o Belçikalılar... | Open Subtitles | وكان يجب علي ان اخبرك بالحقيقة في وقت سابق لكن أولئك البلجيكيين , جعلوك شرير جدا |
| Düşünecek fazla zamanım yoktu. Neler olduğunu anlamadan önce hemen bir şeyler söylemeliydim. | Open Subtitles | ليس هناك وقت للتفكير كان عليّ قول شيء بسرعة |
| Seni arayıp iyi olduğumu söylemeliydim. | Open Subtitles | كان يجب علي أن أتصل بك و أعلمُك أنني بخير |
| Daha önce söylemeliydim ama güzel vakit geçiriyordum. | Open Subtitles | كان علي قول شئ من قبل ولكن كنت أقضي وقتاً جميلاً |
| İstediğim tek kişinin sen olduğunu söylemeliydim. | Open Subtitles | كان علي إخباركِ أنتِ التي أردتها. |
| Sana söylemeliydim. | Open Subtitles | مما يعني انه موجود فقط في رأسك كان بإمكاني ان أقول لك ذلك |