| Buna bir sebep belirtmediğin için, söyleyecek bir şeyim yok. | Open Subtitles | ليس لدي ما أقوله طالما لم تعطني سبباً واضح |
| Daha fazla söyleyecek bir şeyim yok. | Open Subtitles | ستضطر للحصول عليه منه فأنا ليس لدي ما أقوله |
| Sorun değil. Anneme söyleyecek bir şeyim yok ki. | Open Subtitles | لا مشكلة ليس لديّ ما أقوله لأمي |
| söyleyecek bir şeyim yok eski dostum. | Open Subtitles | ليس لديّ ما أقوله, يا صديقي القديم |
| Sana söyleyecek bir şeyim yok. Aradım çünkü aramak zorundaydım. | Open Subtitles | ليس لدي شيء لأقوله لك , أتصلت بك لأنه كان علي فعل ذلك |
| O şarlatana söyleyecek bir şeyim yok benim. | Open Subtitles | اذهبي أنتِ.. ليس لدي شيء أقوله لهذا المهرج. |
| Telefonda da söylediğim gibi, size söyleyecek bir şeyim yok. | Open Subtitles | مثل ما قلت لك على الهاتف ، ليس لدي ما أقول لكم |
| - Sana söyleyecek bir şeyim yok Kossil. | Open Subtitles | ليس لدي ما أقوله لك يا كوسيل لكن لدي الكثير لأقوله |
| söyleyecek bir şeyim yok demiştim. Hâlâ beni neden böyle sinirlendiriyorsun! | Open Subtitles | ، أخبرتك بأنه ليس لدي ما أقوله فلماذا تواصل ازعاجي هكذا ؟ |
| Özür dilerim. söyleyecek bir şeyim yok. | Open Subtitles | أنا آسفة، ليس لدي ما أقوله لك. |
| söyleyecek bir şeyim yok, baylar. | Open Subtitles | ليس لدي ما أقوله ، أيها السادة |
| Size içeride de dediğim gibi daha fazla söyleyecek bir şeyim yok. | Open Subtitles | لقد أخبرتك بالداخل ان ليس لدي ما أقوله |
| Jardin de Roi'ya burada yaşanan saçma varsayımlardan başka söyleyecek bir şeyim yok. | Open Subtitles | ليس لدي ما أقوله سوى إفتراضات تافهة... ستجعلني سخرية في حديقة الملك |
| söyleyecek bir şeyim yok dostum. | Open Subtitles | ليس لديّ ما أقوله لك يا صاحبي. |
| - söyleyecek bir şeyim yok. | Open Subtitles | ريثما ألتقط أنفاسي؟ ليس لديّ ما أقوله |
| söyleyecek bir şeyim yok. | Open Subtitles | ليس لديّ ما أقوله لكم |
| Benim söyleyecek bir şeyim yok... sen Devam et ve ne istediğini söyle... | Open Subtitles | ليس لدي شيء لأقوله .. تفضل وقل ما تريد أن تقوله |
| O soytarıya söyleyecek bir şeyim yok lafının hangi kısmını anlamadın? | Open Subtitles | ماهو الجزء الذي لم تفهميه من"ليس لدي شيء أقوله لذلك المهرج"؟ |
| söyleyecek bir şeyim yok, efendim. | Open Subtitles | ليس لدي ما أقول لك سيدي |
| Sana söyleyecek bir şeyim yok. | Open Subtitles | لا شيء لديّ لأقوله لك. |
| söyleyecek bir şeyim yok aslında. | Open Subtitles | ليس لدي أي شيء أقوله بالفعل |
| söyleyecek bir şeyim yok. Şimdi defolup git buradan. | Open Subtitles | ليس لدي شئ لأقوله و الآن انصرف من هنا بحق الجحيم |
| Bunlar hakkında söyleyecek bir şeyim yok. Avukat istiyorum. | Open Subtitles | ليس لدي ما أقولهُ بهذا الشأن, أريد محامي |
| Sana söyleyecek bir şeyim yok. | Open Subtitles | ليس هناك شيء لأقوله لكِ |
| Şu an bu konuyla ilgili söyleyecek bir şeyim yok fakat şunu söyleyeyim: | Open Subtitles | ليس عندي شيء لأقوله في هذهِ اللحظة |
| söyleyecek bir şeyim yok. | Open Subtitles | ليس لدي أي شيء لأقوله. |
| Önceden de dediğim gibi, söyleyecek bir şeyim yok. | Open Subtitles | كما أخبرتكم من قبل ليس لدي ما اقوله |
| Onlara söyleyecek bir şeyim yok. | Open Subtitles | لا شيء لأقوله لهم |
| Sana söyleyecek bir şeyim yok. | Open Subtitles | أنا لا أملك شيئاً لأقوله لك |