| Onu kurtarmalısın. Altı ay sonra sözleşmem bitiyor, o benim de temsilcim. | Open Subtitles | يجب أن تنقذها يادكتور، عقدي ينتهي بعد 6 أشهر وهي وكيلتي ايضًا |
| Eğer hemen 3 dileğini dilemezsen sözleşmem başka bir milyon yıla ertelenecek. | Open Subtitles | إذا لم تطلب امنياتك الثلاث الآن فسوف يتجدد عقدي لمليون سنة قادمة |
| Pazarlık dans gibidir. sözleşmem için savaşmamı bekliyorlar. | Open Subtitles | المفاوضات كالرقص يتوقعون مني أن أصارع عقدي |
| Radyoyla sözleşmem hakkında görüşmeye niyetin bile yokmuş. | Open Subtitles | أنت ما كَانَ عِنْدَكَ نيةُ إعادة بحث عقدي الإذاعي. |
| 18 ay sonra George Edwards'la sözleşmem bitecek. | Open Subtitles | فى غضون 18 شهراً أصبح حرة من عقدى المبرم مع جورج ادوارد |
| İlk iki sene Metro Home Video adlı bir firmayla sözleşmem vardı. | Open Subtitles | rlm; في أول عامين لي، كنت متعاقدة rlm; مع شركة تسمى "مترو هوم فيديو". |
| Tamam, üç ay içinde, sözleşmem sonlanacak. | Open Subtitles | حسنا اه، في غضون ثلاثة أشهر. عقدي سينتهي. |
| Sezon sonunda sözleşmem bitiyor mu yani? | Open Subtitles | هل تعنين أن عقدي سينتهي مع نهايةالموسم؟ |
| Sezon sonunda sözleşmem bitiyor mu yani? | Open Subtitles | هل تعنين أن عقدي سينتهي مع نهايةالموسم؟ |
| RFC ile sözleşmem vardı..şimdi beni geri alıyorlar | Open Subtitles | أمامي مباراة متبقية من عقدي مع نادي "ريفولوشن" القتالي وقد طلبوا مني القتال |
| Eğer kaynaklama hatalarımdan dolayı Jean-Marc kötü bir rapor yazarsa sözleşmem yenilenmez. | Open Subtitles | وإن وضع (جين مارك) تقرير عن أخاطئي باللحام, فلن يتم تجديد عقدي. |
| Bilmiyorum. sözleşmem dört tane için, beni geri çağırabilirler. | Open Subtitles | حسنًا , لا أعلم , ينص عقدي على أربع حلقات وقديطلبونعودتي,لكن... |
| Bebe, sözleşmem böyle icap ediyor. | Open Subtitles | ?"? بيبي" هذا ما ينصب عليه عقدي |
| sözleşmem bu konuda çok açık. | Open Subtitles | عقدي واضح جداً حيال هذا الأمر |
| sözleşmem bu konuda çok açık. | Open Subtitles | عقدي واضح جداً حيال هذا الأمر |
| CU ile olan sözleşmem bu sömester bitiyor. | Open Subtitles | عقدي مع "سي يو" سينتهي هذا الفصل. |
| Bunu sözleşmem farz et. | Open Subtitles | اعتبر هذا هو عقدي. |
| sözleşmem hack olayından iptal edildi. | Open Subtitles | تم فسخ عقدي بسبب الاختراق |
| sözleşmem bir yıl içinde sona eriyor. Ordu bile gelse beni uzaklaştıramaz. | Open Subtitles | عقدى ينتهى بعد سنة ولا حتى الجيش يستطيع إجبارى على الرحيل |
| Maalesef Wolfram ve Hart'la olan sözleşmem, bunun ötesinde. | Open Subtitles | لسوء الحظ عقدى مع (وولفرام و هارت) يمتد لما بعد ذلك |
| O zaman Vivid Video ile sözleşmem vardı. | Open Subtitles | rlm; كنت متعاقدة مع "فيفيد فيديو" آنذاك. |