| Bu yüzden her zaman öbür Sürücüye biraz hak verilir. | Open Subtitles | ولهذا يجب دوماً أن تعطي السائق الأخر بعض المجال |
| Sürücüye iyice bakabildin mi? | Open Subtitles | هل حلصت على نظرة جيدة على السائق ؟ أو السائقين ؟ |
| Evet. Neden ailesini öldüren dikkati dağılmış Sürücüye saldırmıyor? | Open Subtitles | صحيح، لما لم يستهدف السائق المشتت الّذي قتلَ عائلتَه ؟ |
| Sürücüye ait bir eşya bizde ve ona geri vermek istiyoruz. | Open Subtitles | لدينا أملاك تعود للسائق ونريد أن نعيدها له |
| Polisler bizi kovalamaya başladığında Sürücüye bundan kurtulmanın tek yolunun köprüden aşağı sürmek olduğunu söyledim | Open Subtitles | حالما بدأت الشرطةُ بمطاردتك قلتُ للسائق بأن الطريقة الوحيدة للهروب هي بالقيادة عبر الجسر |
| İtişme yok, marş söylemek yok, ve kesinlikle Sürücüye küstah cevap vermek de yok. | Open Subtitles | بلا قوة، ولا أغاني المجموعة وبلا تحدث مع السائق |
| Bu yüzden taksiye bindim ve Sürücüye 50 dolar verdim. | Open Subtitles | و حتى أحصل في مقصورة القيادة، وأنا تسليم السائق مشروع قانون 50 دولارا، |
| Otobüs numarası bulun ve Sürücüye kenara çekip beklemesini söyleyin. | Open Subtitles | أحتاج لرقم الباص أخبري السائق ان يقف جانباً ويثبت |
| Burada, bilgisayar çevreyi nasıl algılıyor görebilirsiniz. Aslında burada Sürücüye kırmızı bir LED koyduk ki neler olduğunu görebilsin çünkü titreşimi göremiyorsunuz. | TED | لذا هنا ، يمكنك ان ترى كيف يتفهم الكمبيوتر البيئة. ولأنك لا تستطيع رؤية الاهتزاز، وضعنا فعلا الصمام الثنائي التي ينبعث منها ضوء أحمر على السائق ، حتى يتمكن من رؤية ما يحدث في الواقع. |
| Hâlihazırda trafik dalgası olan durumlarda, otomatik araç bunu öngörüp ve insan bir Sürücüye nazaran daha kademeli olarak erkenden fren yapar ve dalganın gücünü düşürür. | TED | في الحالات التي تتواجد بها موجة زحمة مرورية مسبقًا، ستكون المركبة المؤتمتة قادرة على توقعها، فتكبح الفرامل بشكلٍ أكبر وأكثر تتاليًا من السائق البشري وتقلل شدة هذه الموجات. |
| Ben bakarım. Sen Sürücüye yardım et. | Open Subtitles | سوف أؤمن الطريق , وانت ساعد السائق |
| - Sürücüye ulaşabilir misin? | Open Subtitles | هل يمكنك احضار السائق الى هنا مرة أخرى |
| Biraz dolaşıp, Sürücüye iyice bir bakarız. | Open Subtitles | حتى لو كان السائق وسيما أو أمراة جميلة |
| Neler olduğunu anladı. Sürücüye bakmaya gitti. | Open Subtitles | قام بتخمين ما حدث وذهب للبحث عن السائق |
| Bütün bağlantılar yeni Sürücüye göre ayarlanıyor. | Open Subtitles | إعادة ضبط كل المعلومات للسائق الجديد |
| Sen degil.Sürücüye bizi Tokyo'ya götürmesini söyle. | Open Subtitles | َليس أنت، قُل للسائق أن يأخذنا إلى "طوكيو". |
| - Sürücüye vermek için 70 doların varmı? | Open Subtitles | حسنا تعال لنذهب الديك 70 $ لتدفعين للسائق ؟ |
| CA: Sürücüye ne dersin? | TED | ك ا: ماذا تقول للسائق ؟ |
| Sürücüye dedim ki, "Burada bir parmak var, dostum. Bas gaza." | Open Subtitles | قلت للسائق "معي إصبع، يجدر بك أن تسرع" |
| - Massachusetts yasalarına göre sadece Sürücüye açabiliriz. | Open Subtitles | وفقاً للقانون ولاية ماساشوستس يمكننا أن نمسك فقط بالسائق |
| Senin Sürücüye benim de sponsora ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنت تحتاج إلى سائق و أنا أحتاج إلى ممولين لى |
| Onlar malı alıyorlar, başka bir arabaya transfer ediyorlar ve başka bir Sürücüye gönderiyorlar. | Open Subtitles | سيلتقطون البضاعة ويقومون بنقلها إلى سيارة اخرى وسيرسلون بسائق اخر |