| Berkeley'deyken garip elektronik zımbırtılar yapmayı sürdürdüm sırf şaka olsun diye. | Open Subtitles | واصلت صنع أدوات إلكترونية غريبة التي كانت أساسًا للمزاح |
| Babam gizli bir silah deposu yaptı ve ben de geleneği sürdürdüm. | Open Subtitles | والدي احتفظ بترسانة سرية, وأنا واصلت هذا التقليد. |
| Bu numarayı sekiz yıl sürdürdüm. | TED | واصلت في المسرحية لثمان سنوات |
| Keşifler arasında, film işini yine sürdürdüm. | Open Subtitles | مجدّداً، بين الاستكشافات، واصلتُ القيام بالتصوير. |
| Bu yüzden geleceğini tartışmayı sürdürdüm. | Open Subtitles | لذا واصلتُ مناقشة مُستقبله |
| Bende bu oyunu sürdürdüm. | Open Subtitles | و أنا واصلت اللعبة |
| Ben yollamayı sürdürdüm. | Open Subtitles | واصلت فعل الأمر |