| Sana şehirden gitmeni söyledim! Yaşamaktan mı sıkıldın, delirdin mi? | Open Subtitles | لقد قلت لك أن تغادر المدينة هل مللت الحياة أم تدعي الجنون؟ |
| Üç öğün patates yemekten sıkıldın mı yoksa? | Open Subtitles | هل مللت من تناول المعلبات ثلاث مرات يوميا؟ |
| Açık sarı saçlı hemşirelerden ve kurşun yaralarından sıkıldın mı? | Open Subtitles | هل سئمت من ممرضات الشاطيء الشقراوات وجروح إطلاق النار ؟ |
| Bahsedilen evren sende de vardı, ve sen bundan sıkıldın. | Open Subtitles | تملكون كونا تم قد تم تفسيره لكم، وتشعرون بالملل منه. |
| - Belli ki emeklilik sana yaramamış. - Golf oynamaktan sıkıldın mı? | Open Subtitles | من الواضح أن التقاعد لا يناسبك هل تعبت من رمي كرة الغولف؟ |
| Birkaç hafta sonra ondan sıkıldın ve onu bıraktın. | Open Subtitles | تعرفين,بعد بضعة أسابيع لقد مللت منه و قمت بهجره |
| Dur tahmin edeyim. COO olmaktan sıkıldın, beni özledin yeniden sekreterim olmak istiyorsun. | Open Subtitles | فلأحزر، مللت منصب المديرة التنفيذية واشتقتِ إلي وتريدين العودة إلى مكتبي؟ |
| Şimdi ise onlardan sıkıldın ve onların teknede sallanmalarını umursamadığını söylüyorsun? | Open Subtitles | والان وبما انك مللت منهم سوف ترمي بهم؟ |
| - Bir erkeksin. Tadına yeterince baktın. sıkıldın. | Open Subtitles | لقد استمتعت ثم مللت ورحلت أفهم الأمر |
| Village'dan sıkıldın mı? | Open Subtitles | هل مللت من القرية؟ |
| Sırf kendi hayatından sıkıldın diye etrafındakilerin de hayatını berbat etmen gerekmez. | Open Subtitles | ... مجرد أنك سئمت من حياتك لا يعنـي أنـه عليك أن تجعـل من كل ممن حولك بائسـاً |
| Belki de benden sıkıldın. | Open Subtitles | يبدو أنّك قد سئمت من البقاء معي |
| Bahsedilen doğa sende de vardı, ve sen bundan sıkıldın. | Open Subtitles | تملكون طبيعة قد تم تفسيرها لكم، وتشعرون بالملل منها. |
| Bahsedilen canlı vücut sende de vardı, ve sen bundan sıkıldın. | Open Subtitles | تملكون جسما بشريا قد تم تفسيره لكم، وتشعرون بالملل منه. |
| - Belli ki emeklilik sana yaramamış. - Golf oynamaktan sıkıldın mı? | Open Subtitles | من الواضح أن التقاعد لا يناسبك هل تعبت من رمي كرة الغولف؟ |
| Lanet olsun, beklemekten sıkıldın ve kendine bir kanun kaçağı buldun. | Open Subtitles | الجحيم، كنت تعبت من الانتظار، أنت فقط وجدت نفسك خارج عن القانون. |
| Bir tek sen sıkıldın sanki. | Open Subtitles | ضجر |
| Sen de gittiğin her yerde yetişkin olmasından benim kadar sıkıldın mı? | Open Subtitles | هل سئمتم مثلي من وجود بالغين في أعقابكم حيثما ذهبتم؟ |
| Benden şimdiden sıkıldın mı? | Open Subtitles | إذًا لقد سئمتِ منّي بهذه السرعة؟ |
| Ülkenin en güzel ve en zeki kadınlarına sahip olmaktan sıkıldın mı? | Open Subtitles | أعني هل ضجرت من أجمل وأذكى النساء في هذا الوطن؟ |
| Yani, sadece benden sıkılmadın aslında sen her şeyden sıkıldın. | Open Subtitles | إذاً، لم تتعبي منّي وحسب، بل تعبتِ من كلّ شيء |
| Hayalini gerçekleştirmen için tüm hayatımızı değiştirdik ve şimdi de bundan sıkıldın. | Open Subtitles | لقد غيّرنا جميعاً حياتنا حتى تستطيع تحقيق حلمك، والآن أصابك الملل |
| Annelikten hemen sıkıldın. | Open Subtitles | بهذه السرعة مللتي من ممارسة الأمومة |
| Benden sıkıldın mı? | Open Subtitles | هل مللتِ منّي؟ |
| Şimdiden sıkıldın mı? | Open Subtitles | حسنٌ، أمللتِ بالفعل؟ |
| Bütün işi benim yapmamdan mı sıkıldın? | Open Subtitles | هل تعبتَ مني للقيام بكل العمل؟ |