"sımsıkı" - Traduction Turc en Arabe

    • بإحكام
        
    • متوترون
        
    • ضيق
        
    • ضيقة
        
    • أحنو
        
    • مشددة
        
    • ‏ ‎ ‏
        
    • بين ذراعيك
        
    • تكونين قد
        
    sımsıkı sar ki kaçamayayım. Open Subtitles امسكني بين ذراعيك، بإحكام شديد.. كما لوأنك تريد ان تؤذيني
    Üçlü salto yaparken küçük bir top gibi sımsıkı durmalısın. Hadi, bir daha deniyoruz. Open Subtitles عندما تقوم بأداء الدورة الثلاثية عليك الاستدارة بإحكام ، لنؤديها مرة أخرى
    * sımsıkı bağlı * Open Subtitles * متوترون *
    Senin elini sımsıkı tutacak ve bırakmayacak. Open Subtitles قال انه ذاهب إلى عقد يدك ضيق وانه لن ندعها تفلت من أيدينا.
    Gözlerini sımsıkı kapatırsan baban sana bir hikaye anlatacak. Open Subtitles إذا كنت تغمض عينيك ضيقة الأب سوف اقول لكم قصة.
    Her zaman seni sımsıkı tutacağıma... Open Subtitles و أن أحنو عليك دائماً
    Kollarının etrafında zedelenme var. Bu da onun sımsıkı tutulduğunu gösteriyor. Open Subtitles هناك كدمات في جميع أنحاء ذراعيه بدا وكأنه كان محتجزا مشددة
    Elbiseleri, battaniyeleri ve çarşafları sımsıkı sarıp kapalı bir yere koyun. Open Subtitles نضع كل الملابس والاغطية والفرش في مكان مغلق بإحكام
    Bildiğimiz kadarıyla ev içerden sımsıkı kapalıymış. Open Subtitles بحسب ما نعلمه أن منزلها كان مغلقاً بإحكام و بشكل تام
    Yüzyılın en müthiş deneyi gözlerimizin önünde gerçekleşirken Müfettiş Albert Caponi'ninkiler sımsıkı kapalıydı. Open Subtitles بينما تجربة القرن الأكثر غرابة وقعت أمام أعيننا كانت عيون المفتش ألبرت كابوني مغلقة بإحكام
    Elimi sımsıkı tutardın. Ağlamamı önleyen tek şey de oydu. Open Subtitles أمسكتِ يدي بإحكام ، هذا كان الشيء الوحيد الـّذي منعنى من البكاء.
    sımsıkı sarıldığın o çantana sığabilecek kadar küçük bir tabanca. Open Subtitles مسدس صغير الحجم ليلائم حقيبة يدك تحمليـه بإحكام
    Direksiyonu sımsıkı tutmayı bırakmalısın. Open Subtitles يجب عليك التوقف عن مسك عجلة القيادة بإحكام شديد حاول أن تجرب قليلا من الانزلاق
    Gözlerimi sımsıkı kapalı tuttum. Open Subtitles أوه، ظللت عيني أغلقت ضيق طوال الوقت.
    Açık görüşlü bir beyin, sımsıkı kapalı bir kalp. Open Subtitles عقل مفتوح والقلب الذي يتم إيقاف ضيق.
    Sen genç, seksi sımsıkı ve daracıksın. Open Subtitles و أنتِ صغيرة و جذابة ..و مشدودة و ضيقة و
    dedi En üstteki sımsıkı sıra gerçekten rüzgar ve tozu tutabiliyor. TED الآن ، الصفوف الضيقة في الأعلى, يمكنهم حقا صد الرياح والغبار.
    "Üzerime renkleri savurduğunda... sımsıkı sarıl bana, aşkım" Open Subtitles " عانقني وخذني بين ذراعيك عندما ترميني بالألوان يا حبيبتي "
    Bazen kalbimi fırlatıp atıyorsun bazen de sımsıkı sarılıyorsun. Open Subtitles ‎‏"أحياناً تكونين قد أوقعت قلبي". ‏ ‎‏"أحياناً تكونين قد أمسكت به".

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus