| sağ çıkmış olamaz. Suratında 15 tane güneş patlamış kadar oldu. | Open Subtitles | كيف نجا من انفجار يعادل انفجار 15 شمسا في وجهه |
| Adli tabibin raporuna göre lobotomiden sağ çıkmış ama sonra kafasından vurulmuş. | Open Subtitles | تقرير الطبيب الشرعي يشير إلى أنه نجا من إستئصال الفص الدماغي لكن أطلقت النار على رأسه لاحقا |
| Babası Musevi Katliamı'ndan sağ çıkmış ama banka ailesinin bütün parasına el koymuş. | Open Subtitles | كان والده يهودي ألماني... نجا من المحرقة وحينها سرق المصرف أموال العائلة. |
| Bu şartlar altında ameliyattan sağ çıkmış olması mucize. | Open Subtitles | مذهل أنه نجا من العملية كل هذا الوقت |
| Canlı yayına çıkıp "kimse bu saldırıdan sağ çıkmış olamaz" demeyeceğim. | Open Subtitles | حسنا انا لن أظهر على الهواء "ب " لا أحد قد نجا من الهجوم |
| Kolay olmayacak. Savaştan sağ çıkmış. | Open Subtitles | هذا الكلب ليس سهلاً، لقد نجا من حرب |
| Sayısız savaştan sağ çıkmış. | Open Subtitles | هو نجا من حروب لا حصر لها |