| Yengeçler kum topaklarını, güvenli alana geri dönüş yolunu sağlama almak için dikkatlice yerleştiriyor. | Open Subtitles | تضع السرطانات كراتها الرملية بعناية فائقة لضمان ان هناك طريق سالك للعودة إلى الأمان. | 
| Düşüncelerime hâkim olan klanın geleceği ve o geleceği sağlama almak için elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | بل مستقبل العشيرة التي تسيطر على أفكاري وسأبذل كل ما في وسعي لضمان ذلك المستقبل | 
| Yüksek zemine sahip olmamızı sağlama almak için orduyu buraya apar topar getirmişken böylesine güçlü bir savunma konumunu terk ederek istediğiniz tam kuvvet düşmana hücum etmemiz mi? | Open Subtitles | أسرعت بأحضار الجيش هنا لضمان حيازتنا الأرض المرتفعة والآن تريد ترك مكان دفاعي محصن مثل هذا | 
| Dedikodulara göre, muhasebecimi bu antlaşmayı sağlama almak için öldürtmüş. | Open Subtitles | تدور الشائعات حول أنه قام بإغتيال مُحاسبي لتأمين نجاح الصفقة | 
| Sana fazla görünmeyebilir ama bizce 20 milyon yalnız bırakıImış bir jüriyi sağlama almak için yeterli. | Open Subtitles | قد لا يبدو هذا كثيراً من حيث أتيتم لكننا نعتقد أن 20 مليون تكفي لتأمين لكننا نعتقد أن 20 مليون تكفي لتأمين | 
| Ama geri dönüşünüzü sağlama almak için geri kalanlar burada kalacak. | Open Subtitles | لكن البقية سيكونون هنا لضمان عودتكم | 
| Bu ulusun güvenliğini sağlama almak için, liderlikte bir değişim şart. | Open Subtitles | تغيير القيادة شىء واجب... لضمان أمن الأمة. | 
| İşbirliğini sağlama almak için de yanımda Gece Subayları'nı getirdim. | Open Subtitles | وقد جلبت ضباط الليلة معي لضمان تعاونكِ | 
| 1733'te Albay James Oglethorpe, hiçbir mahallenin bir parka uzaklığının iki dakikalık yürüyüş mesafesinden daha fazla olmamasını sağlama almak için Georgia eyaletindeki Savannah kentinin planlamasını yaptı. | TED | في عام 1733، خطط العقيد جيمس أوغليثورب لمدينة سافانا - جورجيا لضمان عدم وجود أي حي على بُعد أكثر من دقيقتين سيراً على الأقدام من منتزه. | 
| Jack Sparrow'un özgürlüğünü sağlama almak için büyük çaba sarf ediyorsunuz. | Open Subtitles | تقومين بجهود عظيمة لضمان حرية (جاك سبارو) | 
| Öyleyse Bay Turner'ın özgürlüğünü sağlama almak için yine o pusulayı isteyeceğim. | Open Subtitles | إذاً لضمان حرية السيد (ترنر) ما زلت أريد تلك البوصلة | 
| Gizlenme yerini sağlama almak için acil otuz bin dolar talep ediyorum. | Open Subtitles | "طلب عاجل لـ 30 ألف دولار لضمان المخبأ" | 
| Anlaşmayı sağlama almak için. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لضمان الاتفاق | 
| - Kral Fergus, krallığının geleceğini sağlama almak için benden sihir istedi, ben de istediğini verdim. | Open Subtitles | جاءني الملك (فيرغوس) يطلب سحراً لضمان مستقبل مملكته وهذا بالضبط ما قدّمته له | 
| Dağın etrafındaki bütün mülkleri sağlama almak için Black Pike'ın hattın önündeki toprağınıza ihtiyacı var ve size... | Open Subtitles | تحتاج الشركة إلى طريق ملكيتكم الهندي لتأمين الأرض بأكملها حول الجبل ونحن جاهزون لعرض | 
| Evini sağlama almak için bir ekip göndersek iyi olur. | Open Subtitles | علينا إرسال دورية لتأمين منزلها أيضاً | 
| Özgürlüklerini sağlama almak için savaşmak zorundaydılar. | Open Subtitles | كان عليهم القتال لتأمين حريتهم | 
| İnanılmaz bir kahramanlıkla, kimliği tespit edilemeyen bir kişi kurtarma merdivenini sağlama almak için binadan atladı... | Open Subtitles | "في تصرّف بطوليّ لا يُصدّق، شخص غير معروف قفز من المبنى لتأمين سلّم إنقاذ..." |