Anlatmak istediğim, bir robot gerçek hayattaki varlığımız için fayda sağlayabilir. | Open Subtitles | مقصدي أن الانسان الآلي يمكن أن يستفيد من معيشته بالعالم الحقيقي |
Kuvvetli bir altyapı,belediyelerin... ...hem altyapıyla hem de sosyal ihtiyaçlarla... ...başa çıkması için maliyetten tasarruf yolları sağlayabilir. | TED | مشاريع البنية التحتية الذكية يمكن أن توفر سبل توفير التكاليف للبلديات للتعامل مع البنية التحتية والحاجات الاجتماعية. |
Böyle biri nasıl olur da insanın kendini akıllı hissetmesini sağlayabilir? Bir şekilde yapıyordu bunu. | TED | كيف يمكن لاحد ان يكون ذكياً بالقرب من فينمان ؟ بصورة ما كان يُشعركَ بذلك |
Kabarcıkmış gibi yuvarlatabilir parlamasını sağlayabilir veya etrafını kaplayabilirsin. | Open Subtitles | تجعله دائريًّا كفقاعة, تجعله لامع أو تحجبه. |
Suyun kayalarla temas halinde olması yaşam için gerekli olan kimyasal enerjiyi ve kimyasal bileşikleri sağlayabilir. | TED | وهذا ظرف يمكن أن يوفر الطاقة الكيميائية والمكونات الكيميائية المطلوبة للمحافظة على الحياة |
Demek ki çok verimli taşıtlar, binalar ve fabrikalar sadece petrol ve kömürden değil her ikisinin de yerine geçebilecek doğal-gazdan da tasarruf edilmesini sağlayabilir. | TED | لذا , المصانع والمباني والسيارات الإقتصادية جداً توفر الوقود والفحم و كذلك الغاز الطبيعي الذي يمكن أن يحل محلهما. |
Bu farklılık, kavramsal olarak, elektrik üretmek için ısı makinesi denilen bir şeyi kullanmayı sağlayabilir. | TED | هذا الفرق، نظريًا على الأقل، يمكن أن يُستخدم لتشغيل ما يطلق عليه المحرك الحراري لتوليد الكهرباء. |
Şirketler, çalışanlarının zaman içinde daha az baskı altında hissetmelerini sağlayabilir mi? | TED | هل هناك أي شيء يمكن للشركات فعله لجعل موظفيها يشعرون بضغط وقت أقل ؟ نعم. |
Ülkemin başbakanı olarak daha fazla değişiklik yapmak istiyorum ama her biriniz değişimi sağlayabilir - eğer isterseniz. | TED | أنا أريد أن أصنع المزيد من التغيير كرئيس وزراء بلادي، و لكن يمكن لأي واحد منكم أن يصنع تغييراً إن أردتم ذلك. |
Tıp alanının ötesinde, biyofabrikasyon aynı zamanda insancıl, sürdürülebilir ve ölçeklenebilir bir endüstri olanağı sağlayabilir. | TED | و الفبركة الحيوية يمكن ان تصبح صناعة جديدة إنسانية ومستدامة وقابلة للتطوير. |
Bütün bunlar sağlık açısından getirileri açıklar ancak aynı zamanda önemli ekonomik faydalar da sağlayabilir. | TED | لذلك كل هذا يترجم إلى نتائج صحية أفضل، ولكن يمكن أيضا تحقيق فوائد اقتصادية كبيرة. |
Omurganın alıcılarını aşırı yüklemek onun otomatik olarak ayrılmasını sağlayabilir. | Open Subtitles | الضغط الزائد على مستقبلات العمود قد تجعله ينفصل تلقائيا |
Yani herhangi bir sürpriz hareket, çok dramatik davranmasını sağlayabilir. | Open Subtitles | لذا ، اي حركة مفاجئة صغيرة ، يمكن أن تجعله يتفاعل بشكل مثير جداً |
Evet, en azından, Sürekli kafein sağlayabilir. | Open Subtitles | نعم يمكنها توفير مصدر دائم للكافين على الاقل |
Lord hazretleriniz Kralımızı korumak ve yüceliğini göstermek için at arabalı bir ordu sağlayabilir mi? | Open Subtitles | يمكن لربوبية توفير عربات الجيش لحماية الملك لإظهار قوتنا |
Oval Karantina, deponun geri kalanı için biraz koruma sağlayabilir ama pek sanmıyorum. | Open Subtitles | الحجر البيضوي يمكن أن يوفر بعض الحماية عن بقية المستودع، لكن أشك في ذلك |
Nostradamus'un son kehanetinin şifresinin çözümü tarihler 2012'yi göstermeden önce kritik cevaplar sağlayabilir. | Open Subtitles | فك شفرة آخر تنبؤات نوستراداموس قد تزودنا بجواب علمي قبل أن تدق ساعة النهاية في 2012 |
Yıldız Geçidi Komutanlığı küçük bir nükleer aygıt sağlayabilir. | Open Subtitles | قيادة ستارغيت أيمكن أن تزوّدنا بجهاز نووي صغير. |
Bu belki basıncın düşmesini ve sakinleşmesini sağlayabilir. | Open Subtitles | هذا مايجب فعله دعه يُروّح عن نفسه ويخفف من ارهاقه |
Onun burada kalmasını sağlayabilir miyiz? | Open Subtitles | هذا ما يعنيه إنه يحتاج لملائات |
Arcadia'nın güvenlik duvarında bir arka kapı yaratarak bana uzaktan erişim sağlayabilir. | Open Subtitles | يمكننا من فتح الباب الخلفي في جدار الحماية لأركاديا كي يعطيني التحكم عن بعد |
İkinizin şarkı söylemesi kazanmamızı sağlayabilir, bunu yapmalısınız. | Open Subtitles | إذ كلُ واحدٍ منكما غنّى لوحده على المسرح يمكن أن يساعدنا في الربح فيجب عليكما فعلها |
Bugün, yeni nesiller Çin'e bakıyorlar "Çin altyapı üretebilir, Çin ekonomik büyüme sağlayabilir ve biz bunu seviyoruz." | TED | اليوم الاجيال تنظر الى الصين و تقول الصين يمكنها انشاء البنى التحتية الصين يمكنها ان تحقق النمو الاقتصادي و نحن نحب ذالك |
- Evet, tanıyor. Superman'in beni Supergirl'le tanıştırmasını sağlayabilir mi? | Open Subtitles | اتعتقدين ان بوسعه جعل سوبرمان ان يقدمني ل سوبر جيرل |