| - Ne kadar vaktim var? - Yarım saat kadar. | Open Subtitles | ــ كم تبقّى لنا من الوقت ــ نصف ساعة تقريباً |
| Ama söylediğim gibi burada değil. Bir saat kadar önce çıktı. | Open Subtitles | لكنّي أقول لكِ، إنّها ليست هنا لقد غادرت قبل حوالي ساعة |
| - Bir saat kadar önce, Amerikalı biriyle çıktı. | Open Subtitles | لقد غادرت منذ حوالي الساعة مع رجل أمريكي |
| Mort'u arıyorum. Bir saat kadar önce yukarıya çıktı ama geri gelmedi. | Open Subtitles | أنا أبحث عن مورت , لقد صعد منذ ساعة ولم يعد أبدا |
| Neyse, pişirimden sonra, ki bir buçuk saat kadar sürer, fırından çıkarırız ve... | Open Subtitles | بعد الخبز . نتركها لمدة ساعة و نصف ثم نقوم بإخراجها من الأفران |
| Ve ben sadece bir saat kadar bekledim, sadece içeriye batırdım. | Open Subtitles | وأنا فقط وقفت لمدة ساعة تقريبا ، فقط نقع عليها في |
| Bir saat kadar önce bir yardımcım, Rogers soyadlı birinden bir kayıp ihbarı aldı. | Open Subtitles | منذ ساعة مضت, استلم احد نائبي تقرير عن شخص مفقود. من فيلا باسم روجرز. |
| Bir saat kadar o sandalyede oturup... sigara içerken, eski hayatımı hatırlardım. | Open Subtitles | الليالي التي أجلس فيها على الكرسي لساعة أدخن، و أتذكر كيف كانت حياتي في الماضي |
| Bir saat kadar önce Harlemwood barı soymaya çalışan soyguncu polisler tarafından öldürüldü. | Open Subtitles | رجل مسلح قتل على يد الشرطة بسبب سطوه هارموويد بار فقط قبل ساعة |
| Orada bir saat kadar takılmış ve 20:30 trenine binmiş. | Open Subtitles | تَدلّى هناك لمدة ساعة تقريباً وقَفزَ 8: 30 ظهر. |
| Ben de bir saat kadar önce senin gönderdiğin bir sepet dolusu kurabiyeyi teslim aldım. | Open Subtitles | لقد حصلت على سله مليئه بالكعك أيضاً منك منذ ساعة تقريباً |
| Tümüyle durdurulmadan önce 72 saat kadar zamanımız var. | Open Subtitles | أمامنا 72 ساعة تقريباً قبل أن يوقفونا إلى الأبد |
| Ve vücudumun yüzde 70'i yanık olduğundan, bu bir saat kadar sürüyordu. | TED | ولأن 70 في المائة من جسمي كان محروقا، فكانت العملية تستغرق حوالي ساعة. |
| Yaklaşık bir saat kadar önce radyo dinliyormuş. | Open Subtitles | لقد كان يستمع إلى الراديو قبل حوالي ساعة. |
| Tesekkür ederim. Bir saat kadar sonra isim bitiyor. | Open Subtitles | شكرا لك انا 00انا انهي العمل بعد حوالي ساعة |
| Bir saat kadar yoğun bakım ünitesinde kalacak. | Open Subtitles | وستبقى في العنايةِ المركّزةِ حوالي الساعة |
| Yarım saat kadar önce eggnog olmayı bıraktı. | Open Subtitles | لقد توقف عن كونه بيضا وحليبا منذ نصف ساعة تقريبا |
| ÖIüm zamanı 8 ile 12 saat kadar önce diyebilirim. | Open Subtitles | وضعوا وقت وقت الموت بين ثمانية عشر ساعة مضت |
| Bugün bir saat kadar Joshua'laydım, ve bana çıkma teklifi etmedi. | Open Subtitles | أنا كنت مع جاشوا لساعة اليوم وهو لم بطلب منني الخروج معه |
| Hizmetçi 1 saat kadar önce gelmiş ve cesedi bulmuş. | Open Subtitles | جاءت جارية فيها حوالى قبل ساعة ووجدت الجسم |
| Hayır, sadece bir altı saat kadar... soru sormaları gerekiyor. | Open Subtitles | لا، عليهم أن يسألونا بعض الأسئلة لمدة ستة ساعات تقريباً |
| Bir saat kadar önce, yanına 1-2 kız çıktı. | Open Subtitles | بعض الفتيات صعدن للعب معه منذ نحو ساعة. شكرا لك. |
| Beni bir saat kadar idare edebilir misin? | Open Subtitles | هاه ؟ آه , هل يمكنك أخذ مناوبتي لحوالي ساعة ؟ |
| Bir saat kadar önce. CTU'ya geri gelmiyor. | Open Subtitles | منذ حوالى ساعة لن يعود الى وحدة مكافحة الارهاب |
| Adli tabip ölümlerin 2 saat kadar önce olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | حسناً، حدّد الطبيب الشرعي وقت الوفاة منذ حوالي ساعتين تقريباً. |
| En iyi tahminle... 50 saat kadar bir hayatım kaldı. | Open Subtitles | ... في أحسن الأحوال لديّ 50 ساعة أو أكثر من الحياة متبقية |