| Birazdan Ajan Mulder ile görüşeceksiniz. Raporlarınızı sabırsızlıkla bekliyoruz. | Open Subtitles | ستحتاجين الاتصال بالوكيل مولدر نحن نتطلع الى تقاريرك |
| Pekala, yarın seni görmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz. | Open Subtitles | حَسناً، نحن نتطلع إلى رُؤيتك غداً. حسناً. |
| Sizi ve Tanrı'yı evimizde misafir etmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz. | Open Subtitles | نحن نتطلع كثيرا إلى وجودكم والرب كضيوف في بيتنا |
| Seninle görüşmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz. Bir ay sonra görüşürüz. | Open Subtitles | نحن متلهفون جدًا للقائك نراك بعد شهر |
| Evet, başlamanızı sabırsızlıkla bekliyoruz. | Open Subtitles | نحن متلهفون لبدئكم |
| Hepiniz düğününüzü kutlamayı sabırsızlıkla bekliyoruz | Open Subtitles | نحن جميعاً نتوق للإحتفال بيوم زفافكم |
| Biz de onlarla tanışmayı sabırsızlıkla bekliyoruz. | Open Subtitles | ونحن نتوق لمقابلتهم |
| Her yıl buraya gelmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz kont. | Open Subtitles | نحن دائما نتطلع الى المجيء كل عام الى هنا يا كونت |
| Ve sana söyleyeceğim, zaten sabırsızlıkla bekliyoruz | Open Subtitles | وسوف اقول لكم، ونحن نتطلع بالفعل إلى الأمام |
| Biliyorsun,o kadar sabırsızlıkla bekliyoruz ki o konseri. | Open Subtitles | تعلمَ، نحن نتطلع بشدة للحفلة الموسيقية. |
| Stewie'nin bu özel gününü gerçekten sabırsızlıkla bekliyoruz. | Open Subtitles | نحن نتطلع ليوم ستوي المميز |
| Önümüzdeki maçı sabırsızlıkla bekliyoruz. | Open Subtitles | أوه ، نحن نتطلع لهذا التحدي |
| Tamam. sabırsızlıkla bekliyoruz. Hoşça kal. | Open Subtitles | نعم، نحن نتطلع لرؤيتك، وداعاً |
| Ruth'la birlikte geleceği sabırsızlıkla bekliyoruz. | Open Subtitles | هو ما نعيشه أنا و(روث) نتطلع إلى المستقبل'' ''.مهما حمل لنا |