| Umarım sakıncası yoktur ama sabahlık bulamadım ve gömleğin aynı senin gibi güzel, büyük ve sıcak gözüküyordu. | Open Subtitles | أرجو ألا تمانع، لم أجد رداء لكن رأيت قميصك، إنه لطيف وكبير ودافئ.. مثلك تمامًا |
| Kaşmir sabahlık kadar basit ya da yeni bir araba alacak kadar savurgan olabilirdin. | Open Subtitles | يمكن ان تكون بسيطة مثل رداء من الكشمير أو باهظة مثل .. سيارة جديدة |
| Geleceğini bilseydim daha dekolte bir sabahlık giyerdim. | Open Subtitles | لو عرفت أنكِ كنتِ قادمة، كنتُ لبستُ رداء يكشف أكثر. |
| Sadece siyah sabahlık*. | Open Subtitles | -سوى جلباب أسود . |
| Karavanındaki gardıropta bir tane sabahlık olacaktı. | Open Subtitles | يجب على خزانة الثياب في مقطورتك أن تحتوي على رداء يناسبكِ. |
| Kişiselleştirilmiş, leopar-baskılı sabahlık. | Open Subtitles | شخصي ، رداء الحمام من جلد الفهد |
| Umarım o sabahlık için bir kuşak daha ararsın. | Open Subtitles | -حسنُ أتمنى أن تبحثي على رداء أسفل رداء النوم هذا. |
| - Hayır, muhtemelen sabahlık. | Open Subtitles | لا , على الأرجح رداء نوم |
| Vee için sabahlık ister misin? | Open Subtitles | -أنتَ تبحث عن رداء من أجل (في)؟ |
| Güzel sabahlık. | Open Subtitles | رداء جميل. |