| Harekat birliğim Saddam'ın ülkenin dört bir yanına gizlediği parayı bulmakla görevlendirildi. | Open Subtitles | كانت مهمتي أن أجمع نقود صدام المخبـأة في كل مكان في العراق |
| Nereden biliyorsun yaşadığını veya Saddam'ın toplu mezarlarındakilerden biri olmadığını? | Open Subtitles | شلون تعرفين هوة بعده عايش وما مدفون بمقابر صدام الجماعية |
| Saddam'ın Birleşmiş Milletler'deki diplomatları ile müzakereler yaptım. | TED | تفاوضت مع دبلوماسيي صدام حسين في الأمم المتحدة. |
| Bunlar Saddam'ın sığınakları olmalı. Kerbela ile Nazarya arasında. | Open Subtitles | طبقا لهذه يَجِبُ أَنْ تَكُونَ مخابئَ صدام بين كربلاء والناصرية. |
| Ama Saddam'ın adamları tarafından ele geçirilen ben değildim he? | Open Subtitles | تم امساكه من قبل مُحاربي نهاية الاسبوع لصدام |
| Saddam'ın askerleri isyanı bastırmak zorunda. | Open Subtitles | الآن، الشيء الأكثر ضرورة عند قوات صدّام هو وقف الإنتفاضة. |
| Saddam'ın çok sorunu var. | Open Subtitles | صدام عِنْدَهُ العديد مِنْ المشاكل في الوقت الحاضر. |
| Bunlarla, Saddam'ın askerleriyle mücadele ediyoruz. | Open Subtitles | سنَستعملُ هذه السياراتِ لمُحَارَبَة جنود صدام. |
| Ailemi geçindirebilmek için Saddam'ın ordusuna katıldım. | Open Subtitles | إنضممتُ إلى جيشِ صدام حسين فقط لصنع حياة كريمة لعائلتِي. |
| Bunlar Saddam'ın sığınakları olmalı. Kerbela ile Nazarya arasında. | Open Subtitles | طبقا لهذه يَجِبُ أَنْ تَكُونَ مخابئَ صدام بين كربلاء والناصرية. |
| Saddam'ın çok sorunu var. | Open Subtitles | صدام عِنْدَهُ العديد مِنْ المشاكل في الوقت الحاضر. |
| Bunlarla, Saddam'ın askerleriyle mücadele ediyoruz. | Open Subtitles | سنَستعملُ هذه السياراتِ لمُحَارَبَة جنود صدام. |
| Ailemi geçindirebilmek için Saddam'ın ordusuna katıldım. | Open Subtitles | إنضممتُ إلى جيشِ صدام حسين فقط لصنع حياة كريمة لعائلتِي. |
| Ben Saddam'ın banyosundan fayans aldım. Üzerinde güvercin resmi vardı. | Open Subtitles | لقد اشتريت منشفة من أحد حمامات صدام حسين |
| Sam, Saddam'ın sarayından gelen ve şu anda trenle buraya gelmekte olan bir piyanoyu sizden kabul etmenizi istiyorum. | Open Subtitles | حسناً سام أود أن تقبل منا بيانو والذي كان موجوداً في قصر صدام والموجود حالياً في القطار القادم إلى هنا كتعبير |
| Saddam'ın hardal gazı Walter'in osuruğunun yanında hiç kalıyor. Ah, ha ha ha ha. Hiç Komik değil. | Open Subtitles | صواريخ صدام الغازيه ليس بمقارنه بغازات والتر انه ليس بشيئ مضحك , سوف يقتلنا |
| Ama babam Saddam'ın tüm askerleri zehirleyeceğini söylüyor. | Open Subtitles | ولكن أبي قال بأن الرئيس صدام .سوف يقتل الجنود بالغاز |
| Babam muhtemelen Saddam'ın ölmesini senden daha çok istiyordur. | Open Subtitles | ربما يريد أبي مقتل الرئيس صدام . أكثر منك |
| Ama babam Saddam'ın tüm askerleri zehirleyeceğini söylüyor. | Open Subtitles | ولكن أبي قال بأن الرئيس صدام .سوف يقتل الجنود بالغاز |
| Saddam'ın Cumhuriyet Muhafızları'nda, konuştuğumuz gibi, gizli çalışan bir adam. | Open Subtitles | قد كان من الحرس الجمهوري لصدام |
| Saddam'ın askerleri isyanı bastırmak zorunda. | Open Subtitles | الآن، الشيء الأكثر ضرورة عند قوات صدّام هو وقف الإنتفاضة. |