| Bir salıncak, birinin girmesi ve karşı tarafa doğru sallanmasına izin verir ta ki yer çekimi onu ülkesine geri gönderene kadar. | TED | أرجوحة تسمح للمرء بالدخول إلى الجانب الآخر حتى تعيدهم الجاذبية مجددًا إلى بلدهم. | 
| Üzgünüm. Sürpriz olan yeni salıncak. Biraz daha az heyecanlı rol yap. | Open Subtitles | المعذرة , إن المفاجأة هي أرجوحة جديدة لا داعي لهذه الجدية | 
| Arka bahçende salıncak varken parka gitmeyi tercih ediyorsun. | Open Subtitles | لديك معدات أرجوحة في حديقتك الخلفية لكنك أخترت الذهاب إلى الحديقة | 
| Bir de babamın ben küçükken yaptığı bu eski salıncak var... | Open Subtitles | وهناك تلك الأرجوحة الذهبية المزرية التي صنعها لي والدي وأنا صغيرة | 
| Biff'le aralarına salıncak kurmuştuk! | Open Subtitles | عندما علقنا أنا و بيف الأرجوحة بينهما. هه؟ | 
| Ayrıca eski sahipleri arkada bize yepyeni bir salıncak bile bırakmışlar. | Open Subtitles | والمالك السابق ترك لنا ارجوحة هناك بالخلف | 
| Konağında ev yapımı elmalı turta, bahçede salıncak... | Open Subtitles | سياج أبيض مدبّب، و فطائر معدّة في المنزل و أرجوحة في الفناء الخلفي و كلّ تلك السخافات | 
| Sahnede bir salıncak, bir oyuncu, bir de 7 tane Dalmaçyalı var. | Open Subtitles | هناك أرجوحة على خشبة المسرح بطلة الرواية و سبع كلاب مرقشة، | 
| Onu güzel bir eve verdiler, birçok ağaç, salıncak seti. | Open Subtitles | وضعوه في منزل لطيف, كثير من الأشجار , أرجوحة. | 
| Bu embesiller salıncak asılı bir ağacın fotoğrafını göndermiş. | Open Subtitles | أولئك الحمقى أرسلو لي صورة شجرة بها أرجوحة | 
| Tıpkı rüyalarımdaki gibi ormanda bir salıncak olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالَ أنَّ هناك أرجوحة في الغابة. كالتي في أحلامي. | 
| Şimdi burada salıncak olmayabilir ama daha önce vardı. | Open Subtitles | قد لا يكون هناكَ أرجوحة الآن، لكن كانَ يوجد. | 
| "Yalnız ve biraz da sübyancı salıncak çocuk poposu arıyor." | Open Subtitles | أرجوحة وحيدة غلمانية تسعى لمؤخرات الأطفال | 
| büyük bir salıncak, doğumgünü partileri, paskalya eğlenceleri... | Open Subtitles | نضع به أرجوحة كبيرة نقيم حفلات أعياد الميلاد، وعيد الفصح | 
| Duvarda süslü salıncak setleri ve tvli kocaman odalar. | Open Subtitles | أفخم أرجوحة تم إعدادها في الحي غرفة كبيرة بداخلها تلفاز. | 
| Mavi panjur, kırmızı kapı, lastik salıncak. | Open Subtitles | نوافذ زرقاء ، باب أحمر، الأرجوحة إن هذا منزلك أليس كذلك؟ | 
| O salıncak beni hipnotize etti. O kız... | Open Subtitles | لقد نوّمتُ مغناطيسيّاً بسبب الأرجوحة تلك الفتاة.. | 
| O salıncak uzun bir süredir bakımsız duruyor. | Open Subtitles | تلك الأرجوحة تعرضت للإهمال لما يكفي من الوقت | 
| Hey Joel, salıncak kızın için, senin için değil ! | Open Subtitles | هاى " جويل " من المفترض أن الأرجوحة لإبنتك و ليست لك | 
| salıncak yeterince uzun değil. | Open Subtitles | الأرجوحة ليست طويلة بما فيه الكفاية | 
| Yeni aldığım kulübede kızlar için harika bir lastik salıncak var. | Open Subtitles | الكوخ الجديد الذي اشتريته فيه ارجوحة اطارات جميلة للبنات , ومطل على البحيرة | 
| Ve eski sahibi bize arka tarafta bir salıncak bırakmış. | Open Subtitles | والمالكون الكبار السن تَركونا حتى أي تحوّل جديد عَرضَ ظهراً. | 
| Bir çocuk olarak, harcanan Bu salıncak üzerinde saat. | Open Subtitles | انت كالطفلة تقضين الساعات على الارجوحة لماذا هذا الوجه الكئيب ؟ |