| Düşman Lublin ile Brest-Litovsk arasında tüm cephe boyunca saldırıyor. | Open Subtitles | اٍن العدو يهاجم بطول الجبهة هنا بين لوبلان وبريست ليتوفسك |
| Virüs geliştikçe, vücut organlarına ve ana kan damarlarına saldırıyor. | Open Subtitles | كلما تقدم الفيروس, فإنه يهاجم أعضاء الجسد وأوعية الدم الرئيسية |
| Şimdi bu bebek, bastırılmış hafızaları ortaya çıkarmak için hipokampüsteki bloklara saldırıyor. | Open Subtitles | هذا الشيء يهاجم مناطق العاطفة والذاكرة ويوقف الذاكرة المكبوتة ، صحيح ؟ |
| Hayatının her yönüne saldırıyor. Önce mesleğine sonra da kendisine. | Open Subtitles | فهي تهاجم كل جوانب حياته، بالبداية حياته المهنية، والآن الشخصية. |
| "Taburumuz artı tanklarımız tahıl asansörüne saldırıyor." | Open Subtitles | كتيبتنا تدعمها الدبابات تهاجم مخزن الغلال |
| Yaşlı teyze çeteleri, savunmasız genç erkeklere saldırıyor. | Open Subtitles | نعم, عصابة من النساء العجائز يهاجمون الرجال الأبرياء |
| Ama bağışıklık sistemleri çöktüğü zaman bu aşı vücut sistemine saldırıyor. | Open Subtitles | ولكن مع خطر ضعف جهاز المناعة، اللقاح هو من يهاجم أجسادهم |
| Bizim adımıza, halk adına suçluyor ve saldırıyor. | TED | يتهم، يهاجم بالنيابة عنا نحن عامة الشعب. |
| İbadet ediş tarzınıza saldırıyor ama içki ve fuhuşa saldırdığını hiç görmedim. | Open Subtitles | يهاجم الطريقة التي تعبدون لكنني لم الاحظه يهاجم الخمر أو الدعارة |
| Savunma kendi sanığına saldırıyor. | Open Subtitles | من أين أتى هذا المستشار الذي يهاجم شاهده الوحيد |
| Ezergeçer Vash burada! Zırhlı araca saldırıyor! | Open Subtitles | فاش المخيف هنا انه يهاجم السيارة المُسلحة |
| Pek çok cephede diğer Düzen Efendileri'ne saldırıyor ve kazanıyor. | Open Subtitles | أنه يهاجم منطق أسياد النظام على جبهات متعددة , وهو ينتصر |
| Parazitler bir ağaca çeşitli biçimlerde saldırır ama bunlar hep yaşayan bölümlerine saldırıyor. | Open Subtitles | لما لا ؟ حسنا ، الحشرات تهاجم الشجرة فى عدة طرق |
| Şimdi o büyük akyuvarlar kanserli hücrelere saldırıyor. | Open Subtitles | الآن تلك الخلايا البيضاء الكبيرة تهاجم خلايا السرطان |
| Ama Sheppard mı Çoğalıcılara saldırıyor, yoksa Çoğalıcılar mı Sheppard'a? | Open Subtitles | و لكن هل شيبرد يهاجم الريبليكيتورز أم الريبليكيتورز يهاجمون شيبرد ؟ |
| Gerekirse saldırıyor çünkü ona sahip olmak zorunda. | Open Subtitles | يهجم عليها لو تحتم، ولكن يجب أن يحصل عبيها |
| Birisiyle el tutuşmazsan, sana saldırıyor. | Open Subtitles | اذا كنا نمسك ايدنا فان هذا المخلوق لن يهاجمنا |
| El-Sakar, Meclis'e saldırıyor, Beyaz Saray'a saldırıyor... Sırada neresi var? | Open Subtitles | آظهرت لنا جماعة الصقر أن بوسعهم مهاجمة الكابيتول والبيت الأبيض |
| Yerliler bize saldırıyor! | Open Subtitles | شكرا ً لك الهنود الحمر المتوحشون يهاجموننا |
| İki isyancı savaşçısı Hiper Kapı'ya saldırıyor. | Open Subtitles | يوجد أثنين من محاربى لعصيان يهجمون على البوابة الفضائية ؟ |
| Gerektiği yerde dans edip kaçıyor ardından tam vaktinde saldırıyor. | Open Subtitles | هو يتراقص و يتفادى الضربات ثم يختار اللحظة المناسبة للهجوم. |
| Bir haftadır gazeteler bize saldırıyor. | Open Subtitles | تحقيقات اسبوعية تهاجمنا من الكبير للصغير |
| Pek iltifat edici değil. Sonlarına doğru "Telefonları bağlayan aptal yardımcına" bile saldırıyor. | Open Subtitles | كما انه هاجم ايضا مساعدتك مظلمة الدماغ,التي تجيب عن الاتصالات |
| Vücudunun tüm hücrelerine saldırıyor ve eklemlerinde, kalbinde ve beyninde iltihaba neden oluyor. | Open Subtitles | إنه يُهاجم كل خلية داخل الجسد ويسبب الالتهاب فى مفاصلك وقلبك و عقلك |
| Ekmekleri almaya başlıyorum ve aniden bir kuş sürüsü bana saldırıyor. | Open Subtitles | و عندما أذهب لألتقط الخبز يهاجمني حشد من الطيور فجأة |
| Köpekbalığı bir ceset bulup saldırıyor ve sonra onunla birlikte karaya sürükleniyor. | Open Subtitles | أن سمكة قرش بمهاجمة جثة هامدة، ثم يغسل حتى البرية الحق بجانبه. |
| Kız saldırıyor bana. | Open Subtitles | اووه , الفتاة تهاجمني |