| O değerli silahlar gelir gelmez... Candelas ve Atienza' ya da saldıracağız. | Open Subtitles | بمجرد وصول تلك الأسلحة الجديدة الباهظة الثمن سنهاجم كانديلاز و أتييتزا أيضاً |
| Ve eğer her şey yolunda giderse, yarın sabah güneş doğarken hep birlikte San Miguel'e saldıracağız. | Open Subtitles | غدا عند بزوغ الفجر سنهاجم جميعا سان ميجال |
| Birliklerinizi ilerletin. Dörtlü sıralar halinde saldıracağız. | Open Subtitles | ايها السادة, قودوا قواتكم سوف نهاجم برتل رباعي |
| Her yönden saldıracağız, sayıca onlardan çok üstünüz. | Open Subtitles | عِندَ الفَجرِ، مِنْ كُلّ الجوانب. سنهجم مرة واحدة. |
| Ilk vuruşu siz yapmış olabilirsiniz ama daha da güçlü saldıracağız. | Open Subtitles | ربما تكوني ضربتي أولآ، ولكننا سنضرب بشكل أقوى. |
| Son emirlerdir. Yarın 6:00 da saldıracağız. | Open Subtitles | هذه الأوامر الأخيرة سنهاجم غداً في الساعة السادسة |
| Başdüşmanımıza saldıracağız, Neutral Gezegenine. | Open Subtitles | سنهاجم وحدنا عدونا الرئيسي, الكوكب المحايد |
| 38'inci paralele isabet etti, onlara elimizdeki her şeyle saldıracağız. | Open Subtitles | عندما يصل ذلك الشّعاع إلى خط عرض 38, سنهاجم بكل مالدينا |
| 38inci paralele isabet etti, onlara elimizdeki herşeyle saldıracağız. | Open Subtitles | عندما يصل ذلك الشّعاع إلى خط عرض 38, سنهاجم بكل مالدينا |
| Cylon roket üssüne kuzeybatıdan saldıracağız, saldırırken ise... | Open Subtitles | سنهاجم موقع إطلاق السيلونز من الشمال الغربي بإستخدام |
| - Tabii ki önce biz saldıracağız. İlk önce her zaman Almanlar saldırır. | Open Subtitles | سنهاجم أولًا, فالألمان دائمًا ما يهاجمون أولًا |
| Tek tek, bütün kamplara saldıracağız ve onları yok edeceğiz. | Open Subtitles | نحن سوف نهاجم كل من هذه المعسكرات وندمرها |
| Sonra su fışkırmaya başlayacak. Paniğe kapıldıklarında da saldıracağız. | Open Subtitles | سيبدأ الصبّ، ثمّ نهاجم بينما هم مضطربون. |
| Gerçek bir York'lu gibi konuştun. Şafaktan önce saldıracağız. | Open Subtitles | يتحدث و كأنه يوكرست الحقيقي نهاجم قبل لفجر |
| Neredeyse düştüler. Buradan saldıracağız. Yer değiştirmek için zamanımız yok. | Open Subtitles | تقريباً نحن في الفجر و سنهجم من هنا و لا وقت لدينا للإنتقال |
| Prens korunmasız olacak. Biz de o zaman saldıracağız. | Open Subtitles | الأمير سيصبح غير قادر على الدفاع عن نفسه وعندها سنضرب ضربتنا |
| Pearl Harbor uykudayken, sabah sisinde tüm gücümüzle saldıracağız. | Open Subtitles | بينما الميناء غارقة في نومها حتي الصباح سنقوم بالهجوم بكل قوتنا |
| Hızla saldıracağız. Zafer bizim olmalı. | Open Subtitles | سوف نضرب سريعاً يجب أن يكون النصر حاسماً |
| Hiçbir yere kaçamazlar. Aniden saldıracağız ama düşünmemiz gereken rehineler var. | Open Subtitles | ليس لديهم مكان يفرون إليه سنهاجمهم لكن علينا اتخاذ الرهائن بعين الاعتبار |
| Gardiyanın yerini bize bildirdiğinde saldıracağız. | Open Subtitles | حالمّا تُعطينا موقع الحارس سنُهاجم |
| Plan bu. Önce biz saldıracağız. | Open Subtitles | و الخطة هي , إننا سوف نهجم اولاً0 |
| Onları fena vuracağız. Elimizde ne varsa onunla saldıracağız. | Open Subtitles | سوف نضربهم , ونضربهم بقوة سنأتيهم بكل مالدينا |
| Britanyalılara her gün saat tam beşte saldıracağız. | Open Subtitles | علينا مهاجمة البريطانيين كل يوم في الخامسة تماماً |
| Onlara iki taraftan saldıracağız. | Open Subtitles | سنضربهم من كل جانب |
| Tüm askerlerimizle onlara saldıracağız, birkaç adamla sinsice saldırılar düzenleyerek değil. | Open Subtitles | سوف نهاجمهم بكل قواتنا ليس بهجوم ضعيف بعدد قليل من الرجال |
| Crisp Wind'e saldıracağız. | Open Subtitles | وغدآ سوف نزحف إلى (كريسب ويند)0 |
| Yaylarımızı alıp asker kamyonlarına saldıracağız. | Open Subtitles | سنأخذ أقواسنا ونهاجم عربات الجنود |