Bunları gördükten sonra onu salmak istiyorsanız siz bilirsiniz. | Open Subtitles | لو كنتم تُريدون إطلاق سراحه بعد قراءة هذا، فتفضّلوا. |
Delil olarak sunamayacaksan adamı salmak zorundayız. | Open Subtitles | حسناً، إذا لم يكن بإمكانك تقديم ما رأيت كأدلة، فعلينا إطلاق سراحه. |
Bizim dünyamızda ise, katil örümcekleri silahsız bir kalabalığa salmak daha büyük bir suç olarak görülür. | Open Subtitles | في عالمنا ، تعتبر أكبر جريمة إطلاق عنان العناكب القاتلة على الناس العزّل |
"İçindeki yıllarca bastırmak zorunda kaldığı zenciyi salmak isteyen herkes için | Open Subtitles | "لكل الذين يسعون إلى إطلاق عنان الزنجي الكامن بداخلهم جراء سنين القمع |
Üzerimize köpek salmak yerine kutup porsuğu salıyor. | Open Subtitles | بدل أن يطلق علينا كلاب الصيد أصبح يطلق الذئاب |
Eğer Gaea'nın başka bir fikri olsaydı şu an için virüsü salmak zaten söz konusu olmazdı. | Open Subtitles | لو ان جايا لها رأي آخر فمن المُستحيل ان تُحرر الفيرس |
Alison, 48 saat sonra adamı salmak zorundalar. | Open Subtitles | اليسون، سوف يكون عليهم إطلاق سراحه بعد 48 ساعة |
Bana başka seçim şansı vermedin ve şimdi onu salmak zorunda kaldık | Open Subtitles | إنـّه خارج السجن، لأنـّك غير كفؤ لم تـُعطيني خياراً آخر .... سوى إطلاق سراحه |
- Onu salmak bütün görevimizi tehlikeye atar. | Open Subtitles | إطلاق سراحه قدْ يعرض المهمة كلها للفشل |
Milner'ın aradığı kişi Rus gribini beş farklı yerden dünyaya salmak için eğitilmiş birisi. | Open Subtitles | الشخص الذي كلمته (ميلنر) مدرّب على أن يطلق الفيروس من خمس مناطق سرية حول العالم. |
- Virüsü salmak için eğitilmiş. | Open Subtitles | -إنه مدرّب أن يطلق الفيروس . |
Veya Kraken'i salmak istediğinde. | Open Subtitles | أو متى ستحتاج لأن تُحرر الكراكن؟ |