| Dylan, sana aldığım topla oynayalım mı? | Open Subtitles | ديلان أتريد اللعب بالكره التي أحضرتها لك |
| Şimdi, sana aldığım bu takımı giyip aşağı ineceksin ve iyi çocuk olup müşterilerimin arasına karışacaksın. | Open Subtitles | الآن، سوف ترتدى الملابس التى أحضرتها لك وتسحب مؤخرتك السكرانة إلى الأسفل و تختلط مع زبائنى كالفتى الجيد |
| Yoksa sana aldığım o siyah dantelli şeyi mi giyiyorsun? | Open Subtitles | أجل ، أتعرفين ، لا بد انك ترتدين ذلك الثوب الأسود الذي اشتريته لك |
| Babalar günü için sana aldığım bowling topu nerede biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرف أين كرة البولينج التي اشتريتها لك في عيد الأب؟ |
| - Onu önce sana aldığım klavyeyle parçaladım. Sonra da yaktım. | Open Subtitles | حسنا ، لقد كسرتها لنصفين بلوحة المفاتيح التى جلبتها لك و من ثَمَّ حرقتها |
| Bu yüzden yapman gerekenler, bol sıvı tüketip... ..sana aldığım ilaçları kullanmak... ..ve güzel bir uyku çekmek. | Open Subtitles | إذاً , ما سنقوم فعله هو شرب الكثير من السوائل الدواء الذي أحضرته لك و الذهاب إلى النوم |
| sana aldığım 140 dolarlık açık saçık iç çamaşırı var. | Open Subtitles | اشتريت لك مَلابِسُ داخلية مُثيرة بقيمة 140 دولار |
| sana aldığım penyeyi beğendin mi? | Open Subtitles | اذن , اأعجبك القميص الذي اشتريته لكِ ؟ |
| Geçen hafta sana aldığım takımı niye giymiyorsun? | Open Subtitles | كلا يا ديف .. لماذا لا تلبس البدلة التي أحضرتها لك الأسبوع الماضي |
| Odana çıkıp sana aldığım çizgi romanları oku. | Open Subtitles | إنتهي وأصعد إلى غرفتك إقرأ المجلات التي أحضرتها لك |
| sana aldığım pudingi yiyebilirsem tabii. | Open Subtitles | بالطبع إذا سمحت لي بأكل تلك الحلوى التي أحضرتها لك |
| Şu sana aldığım jojobalı şampuandan olmalı. | Open Subtitles | لابد أنه بسبب ذلك الشامبو الخاص الذي اشتريته لك .. |
| -Biliyorum. sana aldığım o hapları denemek ister misin? | Open Subtitles | اسمعي لم لا تجربي الدواء الذي اشتريته لك ؟ |
| Şimdi odana git ve sana aldığım kızılderili kostümünü giy. | Open Subtitles | الان اذهب الى الاعلى وضع رداء الشيف الهندي الذي اشتريته لك |
| Beraberken sana aldığım onca şey ne olacak? | Open Subtitles | مـاذا عن الأغراض التي اشتريتها لك حين كنـا نتواعد ؟ |
| - Git de pijamalarını giy bakalım. - sana aldığım örümcek adamlı olanı. | Open Subtitles | ارتدِ منامتك يا صاحبي منامة الرجل العنكبوت التي اشتريتها لك |
| Kıskansaydım, niçin duş aldığını,niçin takım giydiğini, niçin aftershave kullandığını, niçin sana aldığım kravatı taktığını sorardım. | Open Subtitles | و وضعت عطرا, لبست بدلة و الربطة التي اشتريتها لك |
| sana aldığım hediyeyi çaldılar ama en azından sen iyisin. | Open Subtitles | لقد أخذوا الهدية التي جلبتها لك لكن , على الأقل أنت بخير |
| Baba, umarım sana aldığım kitabı okuyorsundur. | Open Subtitles | أبي أتمنى أن تقرأ الكتاب الذي أحضرته لك |
| sana aldığım İtalyan ayakkabılarını gıy. | Open Subtitles | ارتداء تلك المتسكعون الإيطالية الجديدة اشتريت لك. |
| sana aldığım mavi elbiseyi buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت هذا الفستان الأزرق الذى اشتريته لكِ |
| Sanırım sana aldığım, süt pompasına ihtiyacın olmayacak. | Open Subtitles | أظنكِ لن تحتاجي مضخة الصدر التي أحضرتها لكِ |
| sana aldığım ipek pijamaya ne oldu baba? | Open Subtitles | أبي ماالذي حصل للبيجامات الحريريه التي أشتريتها لك؟ |
| Çünkü yine o kolyeyi takmaya başladın sana aldığım kolyeyi. | Open Subtitles | لأنكِ بدأتي بإرتداء ذلك العقد مجدداً, العقد الذي أحضرته لكِ. |