| Aynaya baktığında sana bakıyor olması gereken yüz. | Open Subtitles | الوجه الذى يجب أن ينظر إليك عندما تنظر فى المرآة |
| Bir dahaki sefere gözlerini periyodik tabloya diktiğinde, bu bir üniversite dersliğinin duvarında ya da beş dolarlık bir kahve kupasının üzerinde olabilir, periyodik tablonun mimarı, Dmitri Mendeleev de sana bakıyor olacak. | TED | لذا في المرة القادمة التي تنظر بها إلى الجدول الدوري سواء كان ذلك الجدول الدوري على جدار قاعة في الجامعة أو على كأس قهوة بقيمة 5 دولارات فإن ديميتري ميندلييف ، مصمم الجدول الدوري للعناصر سوف يكون بذات الوقت ينظر إليك أيضاً |
| Beden diline bir bakın. Bir sonraki hareketi için sana bakıyor. | Open Subtitles | إنها حرفياً تنظر إليك لترى ما ستفعل تالياً |
| sana bakıyor ve sen de bakakalıyorsun yani. Her seferinde, otomatik olarak. Fizik gibi. | Open Subtitles | كانت تنظر إليك و هي مثارة كل مرة كالفيزياء |
| Onu gördüğünde sana bakıyor muydu yoksa gözünü mü çeviriyordu? | Open Subtitles | ...حسناً، عندما كنتِ ترينه، هل كان ينظر إليكِ أم مجرد نظرة عابرة ؟ |
| - sana bakıyor. - Neden bahsediyorsun sen? | Open Subtitles | ـ إنه يحدق بك ـ عن ماذا تتحدث؟ |
| Bütün erkekler sana bakıyor. Bununun farkındasın değil mi? | Open Subtitles | جميع الفتيـان ينظرون إليك تعلمين هذا ، أليس كذلك ؟ |
| Orada oturmuş sana bakıyor. | Open Subtitles | انه يجلس هناك حق ينظر إليك. |
| O halen sana bakıyor hazır ol. | Open Subtitles | - هو ما يزال ينظر إليك - ها هو سؤال آخر |
| Bazen sana bakıyor. | Open Subtitles | أحياناً ينظر إليك |
| Gözleri açık. sana bakıyor. | Open Subtitles | انه يفتح عينيه انه ينظر إليك |
| - Sarışın sana bakıyor. | Open Subtitles | -دانيال"، "دانيال"، تلك الشقراء تنظر إليك" |
| Salondaki bütün kadınlar sana bakıyor. | Open Subtitles | كل إمرأة فى هذه القاعة تنظر إليك |
| - sana bakıyor. - Buradan gitmem lazım. | Open Subtitles | تنظر إليك مثل كلب الجائزة - يجب أن أخرج من هنا - |
| Kalbim sana bakıyor high high | Open Subtitles | ? قلبي الذى ينظر إليكِ هاي هاي ? |
| Herkes sana bakıyor işte. | Open Subtitles | الجميع ينظر إليكِ |
| Uyanıp bir bakıyorsun kocaman, buruşuk bir göt surat kahvaltı masasında sana bakıyor, hem de her gün. | Open Subtitles | أن تستيقظ لترى وجه المؤخرة ذلك يحدق بك على مائدة الإفطار ...يوم بعد يوم |
| Bütün erkekler sana bakıyor. | Open Subtitles | كل الرجال ينظرون إليك |
| Doğruca sana bakıyor. | Open Subtitles | إنه يحدق فيك مباشرة |
| Kişisel Büyüme bölümünden birisi sana bakıyor. | Open Subtitles | أحد ما يحدّق فيكِ عند قسم "نضج الشخصية" |
| - Birileri sana bakıyor. | Open Subtitles | -هناك من يعتني بك |
| Bütün insanlar sana bakıyor. Joe Lois gibi şampiyon olmayı düşünüyormusun? | Open Subtitles | . الناس حقا ً يُقدرونك هل تُخطط لتكون بطلا ً مثل "جو لويس" ؟ |
| Bay Darcy bir hayli sana bakıyor, Lizzy. Neden bilemiyorum! | Open Subtitles | ـ السيد دارسى ينظر اليك كثيراْ بأهتمام ـ لاأستطيع التفكير فى سبب لذلك |
| Sessiz ol, Lisa. Mağazadaki herkes sana bakıyor. | Open Subtitles | صمتاً يا (ليسا)، فكلّ من بالمتجر ينظر لكِ |
| Gözlerini dikmiş sana bakıyor. | Open Subtitles | إنه يتفحصك بالكامل. |
| sana bakıyor. Ona bir şeyler söylemeye çalış. | Open Subtitles | إنه ينظر إليكِ، حاولي التحدّث معه بشيءٍ ما |
| Rüzgar esmeyi durdurdu, seni dinliyor ve balıklar sana bakıyor. | Open Subtitles | لقد توقفت الرياح عن الهبوب ... لكي تستمع إليكِ والأسماك تنظر إليكِ |
| 2200 yıllık şey sana bakıyor. | Open Subtitles | انها 2200 عام تنظر اليك |