| Kusura bakma, biliyorum geç oldu ama sana bir şey söylemem gerek, ve bunu sırf sana güvendiğim için söylüyorum. | Open Subtitles | انظري، أنا آسف، أعلم أنه في وقت متأخر جداً، لكن أريد أن أخبرك شيئاً، وأنا أخبرك فقط لأنني أثق بك. |
| Lanet olası Charlie'ye sana güvendiğim kadar güvenirim. | Open Subtitles | أنا لا أثق بهذا الملعون شارلى قدر ما أثق بك |
| - Hayır. Sen ekmek kırıntılarını bıraktın, ben de tuzağa düştüm. sana güvendiğim için. | Open Subtitles | لقد كنتَ ترمسي بقطع الخبر ووقعتُ في الفخ، لأنني قررتُ أن أثق بك |
| Bana güvenmeliydin benim sana güvendiğim gibi. Sen kazık attın. | Open Subtitles | كما وثقت بك لقد افسدته ، افسدت الامر بالكامل |
| Ama bu, hâlâ sana güvendiğim anlamına gelmez. | Open Subtitles | هذا لا يعني اني اثق بك |
| sana güvendiğim için çıldırmış olmalıyım. | Open Subtitles | لقد كنت عاهرة مجنونة لأثق بك |
| Sorusuna cevap vermedim çünkü bu güçler konusunda ona, sana güvendiğim kadar güvenmiyorum. | Open Subtitles | لم أجب سؤاله لأنني لا أثق بامتلاكه هذه القدرات كما أثق بك |
| Sorusuna cevap vermedim çünkü bu güçler konusunda ona, sana güvendiğim kadar güvenmiyorum. | Open Subtitles | لم أجب سؤاله لأنني لا أثق بامتلاكه هذه القدرات كما أثق بك |
| Bu dünyada, en az sana güvendiğim kadar güvendiğim tek insandan bahsediyorum. | Open Subtitles | أنّي أتحدث عن الشخص الوحيد الذي أثق بهِ في هذا العالم بقدر ما أثق بك. |
| Bu dünyada, en az sana güvendiğim kadar güvendiğim tek insandan bahsediyorum. | Open Subtitles | أنّي أتحدث عن الشخص الوحيد الذي أثق بهِ في هذا العالم بقدر ما أثق بك. |
| Hayır, sana güvendiğim için yaptım. | Open Subtitles | لا , لم افعل قمت بذلك لأنني أثق بك |
| Güven bana anlayışlı arkadaşım, benim sana güvendiğim gibi. | Open Subtitles | ثق بي يا صديقي الكريم كما أثق بك |
| Tamam ama ona sana güvendiğim kadar güvenmiyorum. | Open Subtitles | حسن ، لكن لا أثق به قدر ما أثق بك |
| Seninle konuşuyor olmam, sana güvendiğim anlamına gelmez. | Open Subtitles | لأنني أتحدث معك لا يعني أني أثق بك |
| Will'in iyi olması konusunda sana güvendiğim kadar. | Open Subtitles | بقدر ما أثق بك فيما يتعلق بسلامته |
| Çünkü gına geldi... çünkü bana sana güvendiğim gibi güvenmiyorsun. | Open Subtitles | لأنه, لأنهأمرٌمحبط.. لأنك لا تثقين بي كما أثق بك! |
| - sana güvendiğim için yaptım. | Open Subtitles | كان بسبب أننى أثق بك |
| Bunun sadece işin olduğunu biliyorum ama bu odada bıraktığım herkes sana güvendiğim için tehlikede. | Open Subtitles | أعرف أن هذه مجرد وظيفة لك لكن كل واحد تركته في هذه الغرفة تعرضوا للخطر لإني وثقت بك |
| - sana güvendiğim için kendime kızdım. | Open Subtitles | - أنا غاضبة من نفسي لأنني وثقت بك |
| En baştan sana güvendiğim için kızgınım. | Open Subtitles | أنا غاضبة لأنني وثقت بك أصلاً |
| Tıpkı sana güvendiğim gibi. | Open Subtitles | اثق بصديقي كما اثق بك |
| Ona güveniyorum. Tıpkı sana güvendiğim gibi. | Open Subtitles | اثق بصديقي كما اثق بك |
| sana güvendiğim için aptalım. | Open Subtitles | كنت حمقاء كفاية لأثق بك |