| Tamam, Sana yalan söyledim, ama bittiğinde öncekinden de yalnız hissettim. | Open Subtitles | حسناً ، لقد كذبت عليك ، و لكن حين انتهى الأمر ، شعرت بالوحدة أكثر من ذى قبل |
| Bu sabah Sana yalan söyledim. Ona yardım ettim. Beni de götür. | Open Subtitles | لقد كذبت عليك هذا الصباح لقد ساعدتها ، خذنى انا ايضا |
| Rosalia, ben senin aşkını hakketmiyorum. Sana yalan söyledim. | Open Subtitles | روزاليا ، أنا لا استحق حبك لقد كذبت عليك |
| O gün yemek yedik, Sana yalan söyledim. | Open Subtitles | ذلك اليوم الذي تناولنا فيه الغداء ، لقد كذبتُ عليكِ |
| Sana yalan söyledim çünkü senden gerçekten hoşlandım. | Open Subtitles | أنا كذبت عليك لأنني أحبك حقا |
| Ve bildiğin gibi Sana yalan söyledim, ve sen bana hep dürüst oldum. | Open Subtitles | وتعلمين, لقد كذبت عليكِ وقد كنت دوما صريحة معي |
| Sana yalan söyledim, baba. | Open Subtitles | لقد كذبتُ عليك يا أبي. |
| Aslında... uçağım rötar yaptı dediğimde Sana yalan söyledim. | Open Subtitles | اتعلم لقد كذبت عليك عندما قلت لك ان رحلتي الغيت |
| Bu tam bir rezalet. Koç, Sana yalan söyledim. | Open Subtitles | أيها المدرب, لقد كذبت عليك بالملعب الليلة الماضية |
| Üzgünüm, Sana yalan söyledim. Söylediğim herşey yalandı. | Open Subtitles | أنا آسف لأنني كذبت عليك , لقد كذبت عليك بشأن كل شيء |
| Bana kızgın olduğunu biliyorum. Olmalısında. Sana yalan söyledim. | Open Subtitles | أعرف أنك غاضبة مني و يجب أن تكوني، لقد كذبت عليك |
| Sana yalan söyledim, çünkü o zaman babamı bulmak için her şeyi yapmaya razıydım. | Open Subtitles | لقد كذبت عليك ، لأننى وقتها أردت أن أفعل أى شيء لإنقاذ أبى ، ولكن لن أفعل أكثر من هذا |
| Sana yalan söyledim, çünkü o zaman babamı bulabilmek için ne olursa olsun yapabilirdim. | Open Subtitles | لقد كذبت عليك ، لأننى وقتها أردت أن أفعل أى شيء |
| Sana yalan söyledim çünkü aklında ufacık bir şüphe bile oluşmasını istemedim. | Open Subtitles | لقد كذبت عليك لأنني أردت ألا يكون هناك شك في عقلك |
| Helen Sinclair'e aşık oldum... ve geçen gün Sana yalan söyledim, ki senin bunu bildiğinden eminim. | Open Subtitles | لقد وقعت فى غرام " هيلين سينكلير" و لقد كذبت عليك فى ذاك اليوم إننى متأكد أنك تعرفين |
| Bak, Alaska'ya tasinma konusunda Sana yalan söyledim. | Open Subtitles | حسنٌ .. انظري .. لقد كذبتُ عليكِ " بشأن الانتقال إلى " ألاسكا |
| Bak, Alaska'ya taşınma konusunda Sana yalan söyledim. | Open Subtitles | حسنٌ .. انظري .. لقد كذبتُ عليكِ " بشأن الانتقال إلى " ألاسكا |
| Evet...Sana yalan söyledim. | Open Subtitles | نعم أنا كذبت عليك |
| - Yani beni durdurduğunda bu... - Sana yalan söyledim. | Open Subtitles | .. لذا، عندما أوقفتني - لقد كذبت عليكِ - |
| Sana yalan söyledim. Üzgünüm baba. | Open Subtitles | لقد كذبتُ عليك آسف يا أبي |
| Bunu biliyorum çünkü maalesef ki ben de Sana yalan söyledim. | Open Subtitles | ...وأنا أعرف كلّ هذا لأنّي لأنّي للأسف كنت أكذب عليك أيضاً |
| Sana yalan söyledim. | Open Subtitles | كذب أنا لك. |
| Bana nereden geldiğini sormayı bırakana kadar Sana yalan söyledim. | Open Subtitles | أنا كذبت عليكي لكي لا تقومي بسؤالي من اين أنت اتيت ؟ |
| Ve kuşkusuz, ben de Sana yalan söyledim. | Open Subtitles | وعلى نحوٍ لا يمكن إنكاره، لقد كذبتُ عليكَ أيضًا. |
| Yalan söylemiştim. Sana yalan söyledim. | Open Subtitles | تلكَ كانت كذبة، فقد كنتُ أكذب عليكِ. |
| Sana yalan söyledim. Bu işi daha önce hiç yapmamıştım. | Open Subtitles | لقد كَذبتُ عليك أنا أبداً مَا عَملتُ هذا قبل ذلك |